Şimdiye kadar ben
Hayata yüktüm.
Şimdi hayat bana yük;
Çünkü gölgem
Boyumdan büyük.
Küçücük kara kutucuğu oymuşlar,
İçine sihirli bir dünya koymuşlar.
Cebinde gezdiriyor hep ze kuşağı,
Olmuş da sihirli dünyanın uşağı.
Davulun sesi
Zurna eşliğinde…
Üç gün üç gece,
Şölen havasında…
Yenilir içilirdi.
Şimdi salonun duvarında yankılanıyor,
Anılar defterinde zaman eskisi
Zaman eskisinden geliyorum
Eskittim bütün zamanları
Paketleyip koydum anı defterinin arasına
Bir gül kurusu gibi.
Okunurken sabah ezanı Varsak’ta her seher,
Geçmeye başlar halk otobüsleri birer birer.
Ezan sesleri motor seslerine karışır,
Günün taze ışıkları dostlarla barışır.
Üzüm gözlüm gel sana bir nasihat edeyim.
Gel gir rüyama oradan hiç geçici olma.
Ben sensiz, renksiz,karanlık rüyayı nedeyim.
Gel beni terk ederek benden kaçıcı olma.
Üzüm gözlüm gel çıkma evde kal sağlıklı kal
Ben bir bahçıvandım sessiz ve kendi halimde
Çalışıyordum; karnım yarı aç, yarı toktu.
Çok güzel güller yetiştiriyordum bahçemde
Hiç kimsenin canında,malında gözüm yoktu.
Hangi sebeple çıkardın beni işten usta?
Kara gözlerinde
Kara bulutlar dolaşıyor,
Yağmur
Ha yağdı ha yağacak;
Fakat güneş ufuktan
Yine doğacak.
Uyan ey gözlerim derin uykudan!
Uyan,aşkın rengine sen de boyan,
Aşka çağırıyor seherde ezan,
Uyan ey gözlerim derin uykudan!
Budur bu âlemde en hayırlı iş
Balkondayım,
Soğuk bir balkonda…
Vakit gece yarısı…
Şimdi ışıklar yanacak,
Görenler beni hırsız sanacak.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!