İstikbal kaygısıyla boğuşmadan
İnceden inceye hesaplar yokken
Ayaklarım yanlış yollarda değilken
Titrek bir mumun soğuk alevinde
Karıncalanarak sönmek isterim
Meleklerin gözyaşı döktüğü
Kutsal kitapların övdüğü
Ama insanlığın söndüğü
Mahzun ülke Filistin
Hakiki müslümanların evi
Her seven kavuşacaksa
Aşkın ne anlamı var
Bazen aşk
Kavuşamayınca aşktır.
Bazı adamlar vardır
İnancı eksilmiş , hayalleri eskimiş
Yüzü maziye karşı eşkimiş
Ve nice bedeller ödemiş zavallı adamlar.
Hayata dair hiçbir beklentisi kalmamış
Duyguları tükenmiş , duyuları körelmiş
Bir kelebeğin gözyaşında boğuluyorum
Farid'in kemanında için için uluyorum
Cennette Renksiz bir fotokopi oluyorum
Kendimi sana mecbur hissediyorum
Ayrılığa gebe bir bakışın hüznünde
Gökyüzünde yücelttiğimiz aşkı
Ne yazık ki Yer yüzünde kirlettik
Kalbimde kutsal bir gerçek vardı
Şer masasında yalanlara meze ettik.
Vefayı gurur için çiğnedik
Emeklerimizi kül tablasında ezdik
Ne diye bu denli güçtür yaşamak
Aldığımız soluklar kimin cebine batıyor
Yediğimiz ekmeğin tuzunu kim çalıyor
Bulutlar kim tarafından satın alındı ki
Körpe goncalar susuzluktan kuruyor
Mizgin gülümsemişti bana
O gün güvercinler zeytin dalı ağzında
Uçmuştu memat ve esaret kokan sema altında
Arza indi Binlerce ruh zulme muhalifler uğruna
Gözlerindeki maviyi serpti kararmış arşa
Kahretsin ki bu gece kalem
Yine onun için mürekkep akıtacak
Küllükteki ceset bir anlığına
Gözgüdeki hayale kiralanacak
Unutulası anılar yine dağılacak.
O çoçuk ile mutlu iken
Aslan abemm