Ey Mağdur filistin, Ey mahzun Aksa
Şah damarımdan oluk oluk kanlar aksa
Bedenim tank paletlerinin altında kalsa
Ve dahi Ruhuma asırlık zincirler vurulsa
Diner mi ki bu acı, biter mi ki bu utanç
Çocuk hakları diye gürleyen dünya
Beş yaşındaki beden çocuk değilmiş güya
İnsan hakları için konferans veren avrupa
Tükürsün yüzüne her sabah baktığın ayna
Devlet kisvesinde zalim ebrehesin israil
Şehidin kanıyla yazıldı Gazze direniyor
Mescidime demirden bulutlar kan döküyor
Arşın yedi katını titretti çocukların feryadı
Arzın yedi katını deşti anaların gözyaşı
Şehidin kanıyla yazıldı Gazze direniyor
Biz dengimizi ararken
Rengimizi kaybetmiş insanlariz
Bundandır işte geceye olan aşkımız
Bilmem, Bu hüzünlü gecede ne yazılır ki
Sürülmüş birinin mahzun ama haklı isyanı mı
Kalanların direnen ama yorgun lisanı mı
Sömürge üzerine kurulmuş zalimin sanı mı
Ne yazılır gecenin tam ortasında
Sanki cahiliye dönemi kız çocuğuyum
Her tarafta konuşan cesetler görüyorum
Ve her sabah bir cesedin gözlerini açıyorum
Son nabzın atacağı güne sürûrla acıyorum
Birbirine bakan iki aynaya hapsoldum
Gözlerine aşık oldum ben senin
Yakamozlara gebe deniz gibiydi
Soğukta titreyen çocuk misaliydi
Sesine aşık oldum ben senin
Yağmurun toprağa düşüşü gibiydi
Yine buğuz girdabına kapılmış
Hışım boranında sertçe sarsılmış
Hissi kılavuza dahi kulak kapamış
İtham için zar atmaktayız
Tehlikeli görünmeyen Bir piyonun
Hani hep derler ya
Gidene mi zordur yoksa kalana mı ?
Ben yeri geldi gittim, yeri geldi kaldım
Giderken yüreğimi kalana bıraktım
Kalırken yüreğimi gidene verdim
Ve şunu anladım
Tam da karanlığa alışmışken
Ne diye ışıdın mahzun geceme
Tam da umarsızlığı kabullenmişken
Neden Olasılık olup düştün dilime
Duvarlar yetiyordu yalnızlığıma
Aslan abemm