ya beni sonsuza dek uyut
ya da dudaklarından
âb-ı hayât şarabı sun
yalçın kayalıklarında
avuç avuç
kar yemek geliyor içimden
beni hastası gibi gördü
sanki kendisi haspam
benci
ünlü bir psikolog
o konuştu ben sustum
konuşma gayet monolog
Bize sağlam,
sarsılmaz
çelik gibi bir yürek lâzımdı çıktı geldi.
Sağ olsun..
başından tutuşur
Âdemoğlu Havvakızı
imbiği fitili yağı yürekte
kanı ağır ağır nüveden çeker de
damıtır arıtır
tüter soluğu dumanlanır
bir şişe büyük rakı güzelliği
bardakta susuz sek
dal gibi
gün gülü gibi bir kız
çarpılıyorum
anlamıyorum
bir kadın yıkadı beni
pamuk gibi elleri ile
burnumda tarif edemediğim
mistik bir çiçek kokusu
ve vurmuş gözlerime
afyonlanmış sarhoşluğum
Kuşların yavruları ve yumurtaları
kuluçkada müşfik
nazenin anneleri
ayrı dam
ayrı çatı
sabaha kadar sabırla
seni aramaktan gözlerim yoruldu
terk edilmiş köy doğduğum şehir
bu gönül dün akşam pusuda vuruldu
sen yoksun
göz yaşlarım baş edilmez nehir
sana benzetiyorum bütün sarışın kadınları
sen hayal kurma
ben yıkarım
her şey bir gün biter
dağda kar
gökte yağmur
başta dert biter



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!