bu aralar nedense
sık sık
kendi ölümümü düşünüyorum
sıçrıyorum
âh ailem
nasıl dayanacak annem
gülzar
dikenzar
içim kırk odalı kırk konak
aynadan sırçadan
bülbüllerim güvercinlerim var
uçuruyorum dört nala
Şu dârıdünyâda insanın payına düşen
bir avuç topraktı
tiranlar kesti suyun başını
her nedense
su verip yeşertmedi
oysa insan toprağı ne güzel kokardı
Düşünsene şöyle bir dur da 
biraz hiç olmazsa
ellerini böğrüne koy
Kaz Dağı'nda çığlık çığlığa zümrüt yeşili saçları,
kökleri kazınan ağaçları,
o saçların içinde kuşları,
hacı amcanın karısı öldü 
bir akşam üstü
zaten felçti zavallı kadın
taziyede bulundu eş dost yakın
hacı amcanın gözleri doldu
bir akşam üstü
şiir yazmak sayfalarca
seni anlatmak şâir işi
beynimde çelimsiz
beynimde kifâyetsiz
yığınla lâf ü güzaf kelimeler
kol gezer
kanımız okyanus mavisi
bakışımlı alışımlı
sessiz akar
pasifik
derin derin
ığıl ığıl
gittin gideli
kar fırtınası sivas
ayaza çalmış
şerha şerha dudaklarımı
gel ısıt biraz
gökyüzü nasıl siyaha boyanır birden
İnsan emeği zâyi olmaz a kuzum.
Bunu âmâ kul görür, şüphesiz Allah'ta görür.
Hem mârifet iltifata tâbiî değil midir ağalar, beyler, paşalar (?)
Hele hele tarlada izi olmayanın harmanda sözü mü olur (?)
Çocuk gözlerimde öyle soğuktu ki
çamurla sıvanmış o taş ev
güneş vuran avlusu dahi soğuktu
ilkin ayaz vururdu rûhuma
sonra avluya
kuşlar o canım güneşte üşür



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!