Mavi bir düş örmüyoruz musalla taşına şimdiden,
Ne varsa hesabımız kalsın mahşere de demiyoruz
Teslimiyet o dur ki iğne deliğinden devede geçer kervanda
Yaratan böyle buyurmuş ötelerden gelen fermanda,
Şimdi türkülerimizde mavi kuşların vuruluşunu anlatacak
Sevgi kalbimize PARK YERİ olsun
Yeşilin formatlarına uymadı
Yüreğimizde taşıdığımız maviler,
Siyah bir tablodan iltica gökyüzüne martılar,
zulmün kamburuna takılmadan yolcular,
Karanlık bir geceden
Mavi bir deniz kıyısına yürüyorum,
Bırakıp içimdeki muzdarip leylaları,
Umarsız bakışlarında bir ceylan
Mecburuna mecnun arıyor
Bundan böyle iyilik etmicem insanlara
Türküde söylemicem çiçeklere
Güvercinlere küstüm
Et vermicem kedilere
Hiç sevmedim besteyi
Artık beni avutmadığı gibi kargaların türküsü
Pek kimseyi de avuttuğunu zannetmiyorum,
Uygarlık adına sevinçlerimiz ertelenmiştir caddelerde,
Denizin yakamozlarını veren ışık körelmiştir artık,
Artık imdatları bırakıp kaçıp giden deli taylara,
Rüyalarımda çekilen cinayet fotoğraflarını sergilemek istiyorum,
İçimdeki mavilere
Kan ter içinde koşan atlardan
Bir yol açacağım.
Çarpa çarpa bahsedeceğim duvarlara,
Adını Aptallığın.
Düşürdüğüm çiçekleri bulamayacak,
Kuşlar gibi çırpındık üç ay sorguda,
Yeni bir kimlik sahibi olduk katil,
Asıl anlatmak istediğim şey
Kime desem, nasıl desem bilmem ki
Hiçbir şey…!
Fabrika kokularında boğuyoruz çocukları,
Pis bir mürekkeple günlüğümüzü yazarken
Zulmün kambur zadeleri.
Oturup bir dindarın buruk kanında
Uzayan tırnaklarımızı kesiyoruz.
Tabutlara nasıl sığar bu kocaman adamlar
Bir şiir yazarken yüreği ağzında bir şair,
Yangına düşmüş
Tüm kelimeleri sıralarken beyaz kâğıda,
Anılar yalnızlığa
Her sabah,
Bir öykü sürüklenir kimliksizliğimden
Bedenime sarılı bir ırmak
Asar beni geceye,
Tufandayım,
Mavi bir kış aralar gözkapaklarımı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!