Sürrealizm bir tablodan çıkardıkları kafataslarına
Şekil verecek bir karikatürist aramaktalar,
Ağaçlardan çaldıkları yeşil renkleri kutsal saydırıp
Gövdelerimizin üstünde horon tepmeye hazırlanıyorlar,
Gökyüzünü bir yorgan gibi çekip üstümüzden
Karanlıkta üşüyen adamlar bırakacaklar belleklerimize
Beyaz martılar, konaklar şimdi, siyah sakalımda,
Alışılagelmiş suratımın damında
Her gün bir saksağan uyanır başucumda,
Servilerden biraz gölge düşmüş yaşıma,
Şöyle geriye dönüp bakınca ardıma,
İmlası bozuk kuyularda kıyametim kendime,
Bomba dersem çık,
Dinamit dersem kaç,
Her derde neşter Kızılhaç,
Toplayın fareleri yuvalarından bu gece uykumuz kaçacak,
Hüzünle yürüyorum üstüne duvarın
Bir kuş sessizliği öncesi
Şekilde estetik yok, esrarımı kucaklamıyor
Çeyiz sandıklarında bile açılmıyor
Bedenimi kuşatması gereken yerde gün
Ah ne acı
Gün daralır,
yere geç iner çığ,
Benim gönlüm virane baykuşlara ikametgah
Olur mu bilmem her eylül sonrası
Vurdum duymazlığımıza park eden kargalarda.
Çıkagelir,
Şimdi kan devrinin
Mahşeri yok sokaklarda,
Güvercinler uykuda,
Haber ulaştırmak
Yasak dağlarda.
Örümcekler yuva yapmayı unutmuşlardı mağara önlerinde.
Uzaklaşıyoruz insanın kıyısından
Fil ordusu yürürken damarlarından
Medine rüzgârlarının üşüdüğünü hissediyorum
Ve örümceklerin yuva yapmayı unuttuğunu
Karanlık içinde saklar,
Korkudan adamları,
Zulüm görücüye çıkarır
Ölü olmayan tabutları
Ah kim bekler sabahı,
Bu insafsız uykularda
Bir akşam üstü
Zühre yıldızı kadar derindi gözlerin
Uçurum kenarlarında açan bir çiçektin
Yada bana öyle geldi
Kardan bir adam gibi eridin
Kurşun düşmez akşamlarda
Şöyle bir dağ tepesine çıkıp uzaktan seyretmek,
Ne hoş bir şeymiş ovaları nehirleri tarlaları,
Hele birde şu ormanın uğultusu, çam kokusu,
Vay be ne güzel bir memleketmiş bizim burası
Yahu birde şu eşek arıları olmasa hani diye düşünüyorum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!