İlk düşen yağmur taneleri gibiydi
Gözlerinden akan yaş
Birazdan yerini sağnağa bırakacaktı,
Ardımdan döktüğün su
Sadece yerleri ıslatacaktı,
Vedaya çıkarılan tutuklama kararı
O kemendi boynuna takmak isteyenler var!
Şu bizdeki şans mıdır ki
Yolda yürürken totem düşer başımıza,
Biraz çekilsek gecenin kıyısına dinlenmeye,
Acılar ikliminden
Transfer olan mevsimlere
Cemre diye düşmeden
Kerbela resimleri,
Budamak gerekir
Uzatmadan karanlığın boyunu,
İşkencede susabilen bir hayvanmış bedenimiz.
Elbet korkmasına korkmadık ya adüvden
Birinci şube ikliminde geçerken ocak, şubat, mart.
Boğazımızdan aceleyle uçup giderken binlerce kuş,
Meğer işkencede susabilen bir hayvanmış bedenimiz.
İstanbul eksik olmasın düşlerimde
Alıp götürülürken bedenim
Bendeki benden,
Kapılırım kızıl bir akşamın hayaline,
Baykuşlar tüner başucumda
Yosunlar yeşerir yatağımın sol tarafında
Gölgemin sulara düşürdüğü mavileri ararken,
Deli taylar öfkelerini bıraktılar bir yangın sonrası ufuklarıma,
Sol yanımda bir kırmızı gül açtı sevinçleri mi vuran hüzün,
Martılarla birlikte tüketildi çocukluğum, düş kıran akşamlarda,
Bin macera eskitmiştir Kızılırmak türkülerinde büyüyen yüreğim,
Ozanlar bağımsızlık kurdelesini keserken alnımın miting meydanlarında
Düşlerimize giren kabus,
Gecenin nalı,
Alnımızın ortasına çakılı,
Karabasan,
Yekpare ölümün mezar taşı,
Dokuz şafakta dokuz urgan,
BU NASIL DİRENİŞ ÖLÜ KUŞLAR TOPLUYORUZ GÖKLERDEN
Uzaktan seyrediyorum bu gece yıldızları
Bir dostluğu paylaşıyor Zühre
Eğilmiş kutup yıldızının kulağına
Bir şeyler söylüyor babilin asma bahçelerinden
Kutup yıldızıda ona
Gecenin kıyısına demirlemiş
Gemileri dinamitliyorum,
İnsan bu ya
Bazen kuyruklu yıldıza çarpar başını,
Bazen aynalara bakarken
Kudurur içinde adsız köleler
Bütün akşamlar ölümcül bir tepsi
Mavi çiçeklerin açmadığı zamanlarda,
Ay sürmeli bir kız gibi dolaşırken başımda,
Tunçtan bir korku yılanlar gökkuşağımı,
Öfkeme yenik düşerim,
Toprak sevişirken saçlarımın beyazında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!