Saniyeler dakikaları kovalar
Dakikalar, saatleri
Saatler günleri kovalar
Günler,Ayları
Aylar yılları kovalar
Sen Yakalanırsın
Bu ülkede kraliçeler
Yoğurt mayalar, Nisan yağmurundan
Kendi pembeliklerinde tatlılar,reçeller
Tırmanırken sen yokluk dağına
Saraylar göreceksin!
Yemekler, zevk-u sefalet
O manzaralardan büyüleneceksin
Kanarsan bu oyuna, eyvah
Çıktım şaşkın, kutsal mağaradan
İndim yavaşça merdivenleri
Çırılçıplaktım,bir ben,bir ikizim vicdan
Enterese etmedi etrafımın sevinçleri beni
Emekleyerek yol almaya başladım
Henüz niye buradayım? Anlamamıştım
Kumdan kale yapmaya benzer
Uğraşırsın,zamanını harcarsın
Meçhul bir el,yıkıverir aniden
Boşlukta bulursun kendini
Manası yoktur yani tırmalamanın
Saçların beyazladığında
Yaşlandığını anlarsın
Yürümeye başlarsın
Gümüş yolda
Bakarsın
Yazmak istiyorum, yazamıyorum
Zindan resimleri çiziveriyor kalemim
Duvarlarda hüzün görüyorum
Kan doluyor defterim
Ters giymiş çoğu insan ayakkabısını
Farkında bile değiller
Odanın içinde raflar
Rafların içinde kainat var
Ölümsüzleştirir kalem ,kelamı
İnci gibi dizer dervişler her satırı
Yağmurla Gelen
Yağmurun Sesini Duyunca
Dışarıya Koşacaksın
Aslında herkesin yanından
Mutlaka bir kez katili geçer
Sen farkına varmadan
Hafifçe gülümseyerek gider
Aslında herkesin
Ruh'unun bir parçası katildir




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!