Paşabahçe vapuru
Azametle ayrıldı
Burgazada iskelesinden
Hatıralarım, gözümün Nur'u
Süzülerek geçti önümden
Kimbilir neler gördün, yetmiş yılda
PULLAR
Sisli,puslu denizde
Yakamozlar,şakalaşıyordu birbiriyle
Ağda balık pulları
Teknede son çırpınışları
Bıraktılar ağda pullarını
Gün yeni ağarıyordu
Tiksintiyle baktı cesede
Pirmus lambasını koydu poşetine merhaba
Her yer leş gibi et kokuyordu
Seviyordu bu kekremsi kokuyu
Bir rahatlama,bir boşalma
Mânâsız olduğunu anladığımda
Bedenin
Ruh'um parçasıymış
Evrenin
Bedenim, sadece hizmetkâr
Ruh'um
Gel
Kapıları açalım tek,tek
Perdeleri aralayalım
Bu beden ölene dek
Bırakınca bedeni
Kavuşalım özümüze
Kapılar açılınca teker, teker
Ortaya çıkar gerçekler
Saklanmazlar ki bulamayasın
İster ki yolcular arasın
Maddiyat geçici
Ey fâni! Bırak hırslarını
Perdeler uçuşur
Gerçeklik rûzgarında
Elbet aralayan bulunur
Bu koca kâinatta
Bir ışık hüzmesi
Bir var, iki yok
Ân kapıyı çalınca
Ruh, kanatlanır özgürlüğe
Ne Beis, ne veda
Yükselir gökkubeye
Koca gümüş kapı açılır
Hoşgeldin dercesine
Büyük Ruh, ulu Ruh, geldim işte
Şimdi vuslat zamanı
Turab oldum eteğinde
Şimdi huzur ânı
Deneyimlerle yüklü
Mâneviyat heybem
BENİ TÜRK HEKİMLERİNE EMANET EDİNİZ.
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Ben herdaim Atamı dinlerim
Ben de Türk hekim isterim
Gitmeyin, bizi bırakmayın




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!