Rüzgar tüm hızıyla esti
Kâh Neşe, çoğunlukla hüzün getirdi
Son dinlemez el- aman
Rüzgar gibi geçti zaman
Cis'm-ü âlâ fâniymiş bilemezdi
Sessizdi sokaklar
Ölüm kadar sessiz
Sabaha hazırlanıyordu
Bir yetim gibi kimsesiz
Gecenin yorgunu büfeci
Evine ağır adımlarla ilerliyordu
İşte gidiyor avımız
Ne kadar da tatlı bir kız
Bugün tatlımız var
Kimbilir ne lezziz
Bir puf sesi, ustalaşmıştı
Çıkarttı hızlıca kızın çoraplarını
Dolunay masaya serdi haritayı
Topladı yanına arkadaşlarını
Evet, güdüğün dediği gibi
İstanbul yedi tepeli
Her tepeye bir ekip
Tavsayanı üzerim
Herkese günaydın dedi Amir
Leyla sordu, ne oldu amirim elinize
Süt taştı, elimi yaktım dedi gülümseyerek
Yalnızlıkta mutlaka birisi gerek
Neyse,var mı bir gelişme
Bir iz,bir ihbar
Günler geçti, iz bulamadık
Yoruldu herhalde katilimiz
Her yere didik, didik baktık
Ne kendisi var ne bir iz
Derken
Yine herkese mesaj geldi
Yine aynı manzara
Kilisenin girişinde yatıyor,maktul
Güneş,çoktan çıkmış
Sanki cinayeti aydınlatıyor
Dolunay gitti maktulun yanına
Var mı birşey dedi polis memuruna
Detektif Dolunay, olay yerinde
Her yer pislik içinde
Bir inşaatın girişi
Ölmüş yatıyordu büfeci
Ambulanslar, polisler
Yaklaştı cesede Dolunay
Bir baktım ki ölmüşüm
Bana inat ,yanıyor kandil başucumda
Ben çoktan sönmüşüm
Hiç bir şey değil artık umurumda
Oda bir sürü insanla dolmuş
Ne çok sevenim varmış




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!