Zamanı derde kor eyledim
İkisini de yakıp kül ettim
Hayatı soframızda taam ettim
Gönül penceremden başka nem kaldı
Aşk beni mum eyledi
Yaktı, yaktı bitirdi
Baharla Birlikte Kolkola Geldi,Filiz
Yaprakmı Olacak,Çiçekmi Esrarengiz
Gün Geçtikçe Serpilip Büyüyecek
Ya Koklanacak,Ya Gölgelendirecek
Yeşil Rengiyle Küçücük Bir Yaprak
Belli Oldu,Çiçeğe Şemsiye Olacak
İçimden vapurlar geçer
Şık hanımlar, beyler
Sırlı ince bardakta çay içerler
Hepsi mutlu, neşeliler
Meltem saçını okşar bir güzelin
Martılar şaklabanlık yaparlar
İçmeyipte taş mı olalım
Yar’in ayağına turab mı olalım
Olmuşuz yardan zaten tarumar
Bırak, efkar dağıtalım
Zaten taş olmuşuz yar-i beklemekten
Suya Koydu Bademlerini
Kabuklar Yumuşasın,Soyacak
Ovuşturdu,Buruşmuş Soğuk Ellerini
Bademler,Hayalleri Gibi Bembeyaz Olacak
Buz Koyacak,Dolduracak Tepsisine
Dolaşacak,Keyiflenmiş İnsanların Arasında
Gonca Bir Gül İdim
Amcamın Oğlu
Kopardı
Solmayayım Diye Çok Uğraştım
Olmadı
Utandım,Sokaklara Kaçtım
Suretin, güller arasında gonca gibiymiş
Tüm benliğin hep tebessüm edermiş
Gönül gözün sanki bir güneşmiş
Tanımak istedim seni, tebessüm Sultanım
Dergahında Arslan ile Ceylan kardeşmiş
Diken gül’ün dostudur, aynı zamanda meftunudur
Hoyrat ellerden koruyucusudur
Diken olmasa, gül olur korumasız
Nazenin dalını kopartırlar apansız
Gel gül senin dikenin olayım
Gözyaşlarım kurudu, inci oldu
Al, hepsi senin olsun
Yüreğim elemle, kederle doldu
Aldırmıyorsun, işte sen bu ’sun
Yeminler edersin, sözünde durmazsın
GÖZLERİMİN DERİNLİKLERİNDE
Bir cennet var
Gözlerimin derinliklerinde
Rengarenk kuşlar
Mutluluk içinde uçuşurlar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!