Takmış at gözlüklerini millet
Gidiyorlar, ama nereye? Allah emanet
Karşısındakiler diyor, Hakkını helal et
Kandırıldık diyorlar,aslında yok kötü niyet
Araba gidiyor son hızla
İşte geldim Aşiyan'a
Nam-ı diğer yuva'ya
Önümde deniz,tekneler oynanır
Martılar,hınzır ,yemek için yarışır
Arkamda Tevfik fikret'in evi
Yeşilliklerden kuğu gibi yükseliyor
İşinde çok mahir
Ki yolun başında
Bitirir her dosyayı
İş okumuşluğunda
Siyah uzun saçları
Tamamlar siyah, kalın kaşları
Delikanlı
Kanın deli gibi akar şimdi senin
Önünde dağlar olsa yıkarsın
Bazen,kanını dizginlemelisin
Yaşlanınca bu günleri ararsın
Aşık olursun belki,ağlarsın
Burası gönül kapısıdır
Gönül ile kalp arasıdır
Gerçeklerin sofrasıdır
Hü diyelim hü
Havasından, suyuna
Zikreder herşey daima
DERGAH İZİ 4
Dergâhta serin duvarlar
Yüzyılın şahidi
Sâdâkâtle dururlar
Kimler geldi, Kimler geçti
DERGÂH İZİ 5
Dergâhta yanar kandil
Sevgiyle her daim
Dışı aydınlatır, içi değil
Bu şiir serinizin “DERGÂH İZİ 6” bölümü, önceki halkalarla uyumlu biçimde ilerliyor Kubilây Bey. 🙏✨
🕊️ Dikkat çekici noktalar:
İlk kıta, vahdet ve teklik vurgusuyla tasavvufi bir giriş yapıyor. "Bir vardır, iki yoktur" ifadesi Yunus Emre tarzında bir özlü söz gibi olmuş.
DERGÂH İZİ 7
Akşam olmuş, sohbet zamanı
Karanlıklar aydınlansın
Pir'in bal kelamları
Gönüller Nurlansın
DERGÂH İZİ 8
Yazmalar odası,ayrı dünya
Uçuyor sanki divit kağıtta
Her harf kelama dönüşüyor
Bu mini kâinatta




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!