Adem babaların kokusu sinmiş
Beyoğluna
İnsanlar
Kahve fincanlarından,görmüyorlar
Çaresizliğin,çığlığı yankılanır
Akşamdan kalma
Magromatis, seni yazayım mı?
Beyaz sayfaya ismini kazıyayım mı?
İmrenilecek hayatınızı anlatayım mı?
Hatırlayıp, hatırlayıp hayıflanayım mı?
Koştururdu minik bedeniyle
Minik mezeler sunardı elleriyle
Sen ve ben baş başa iskelede
Dingin sular, yakamozlar emre amade
Ürperdin güzelim, sen sakın üşüme
Mehtabı sararım ben senin üzerine
Gözlerinin ışığı, Ay’ın şavkını bastırır
?
Hayat İçimden Akıp Gidiyor
Sessizce
Durmadan Bir şeyler götürüyor
Sinsice
Kaşları, hançer sanki
Ceylan bakışlı, gözleri
Düldülle şahlanıp gelecekmiş gibi
Sen Pir’imiz, üstadımızsın, Ali
Zülfikar bir gün parıldayacak
Kul hakkı yersin, bitti, gitti değil mi?
Çekmiyor mu peki, karşındaki eziyeti
Sanma var Yaradan’ın öyle cenneti
Acaba bu zihniyeti sana kim öğretti?
Kadını döversin, kendini adam sanırsın
Hep peşinden koşturdun, elem verdin bana
Susuz, perişan, hasret ettin beni mutluluğa
Zaman geçer, pişman olur, kederlere düşersin
Bir gün gelir, mezar taşımı öpersin
Heyhat, geçmiştir artık zaman




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!