Rüzgâra kapılır aklım
Lunapark denince
O uçuşan gondollar
Dönme dolap
Atlıkarınca
Ve, vesaire
Cevheri çevirir madenci, çıkardığı madeni
Madenle müsavidir; madencinin varlık nedeni
Yeraltı taşlarıyla oluyor, bir memleket medeni
Dönüşü gibi karanlıktır; ömrü meçhul madenci
Karanlık galeride saklıdır; madencinin ömrü
Gece soğuk
Yağmur yağıyordu; dışarıda
Ve mahkumu
Sırılsıklam bir ter basmıştı
Uyku desen yok
Düşünce ufku gitmişti; uzaklara
Rutubet kokuyor Mali'de
Bamako yolları tozdan geçilmiyor
Tuaregler bekliyor, elleri silahlı
Zenci karası yüzleri, bakmakla seçilmiyor
Yoksulluk diz boyu
Alabildiğine uçsuz bucaksız sahil
Göktaşları misali
Gözün gördüğü her şey dâhil
Ve dünya, kum tanesi hali
Aklı zorlayan sınırsız evren
Köşeli dörtgendi
Ve duvar örüldü etrafına
Geometrik şekle büründü
Küp
Toprağın derinlerine gömüldü
Ben sevdayı koydum cebime
Astım aşkı boynuma
Sen ihanetin tuttun elinden
Attın yılan diye koynuma
Kitapların en yücesi olan kuran-ı kerim
Her sureni ve ayetini okurken bismillah derim
Allah'ın emriyle, böyle buyurdu peygamberim
O nurani ışığınla aydınlat dünyamı
Kitapların en yücesi olan kuran-ı kerim
Kurban oluyorken, bayramda koyun ile sığırlar
Ve o kurban, sahibini, ahiret yolunda ağırlar
İbadet niyetiyle kan akıtmıyor, dilsiz ile sağırlar
Kendi nefsiyle kurban olana, kurban olayım
Öncü olsa da, kurban kültürümüze cömert Kabil
Dağlarda gezinen postallar ağladı
Gökyüzü
Yağmur döken bulutlar
Yükseklerden akan dereler
Al kanların döküldüğü yer ağladı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!