Bugün de bitirdim yorgun güneşimi denizde,
Bugün de kararttım denizimin maviliklerini,
Salıvererek dünyamı gece ışıklarının altına
Ve çekip alarak hayalimi yanıma,
Oturdum üstüne bir eski sıranın,
Başladım herkeslerden gizli gizli
Bugün Ruzu Hızır yani Hıdırellez
Ve yani Hızır ‘ın, Ellez ‘in günü,
Zaharius ‘a Hızır demişler, Elias ‘ı Ellez etmişler,
Kalkıp davullarla, zurnalarla benimsemişler,
Birbiriyle kanlı-bıçaklı olanlar bile
Bugün barışmışlar,
Gölge etmeyin başıma, eloğulları…
Kim çare bulabilmiş ki;
Siz çare bulabilesiniz gönül yarasına?
Hiç karışıp durmayın
Şurasına-burasına,
Örselemeyin kanayan yüreğimi
Kumrular su içer içmez,
İlk serçeler uçar uçmaz,
Gözlerimi açar açmaz
Gördüğüm sen olmalısın.
Pınarlarda, oluklarda,
Kalbimde hasretin demir elleri,
Bir ömür boyudur ben yanıyorum.
Ruhuma alevin değdi dilleri,
Sana can vermekten hoşlanıyorum.
Zalim bir avcısın, merhametin yok,
Sevdan yüzümü kırbaçlayan yağmur gibi baharda,
Rahmet rahmet iniyor başıma, omuzlarıma,
Gözlerime daha bir dünya gibi gösteriyor dünyayı,
Bulutlaştırıyor bulutları,
Rüzgarları rüzgarlaştırıyor,
Kuşları kuşa çeviriyor,
Bülbülleri sorma, başka güldedir,
Çektirdiğin azap gönüllerdedir,
Kalbimi arama, başka eldedir,
O tatlı günleri bul da göreyim.
Kulun kölen oldum, hiç yüz vermedin,
Sanki içerimde yara gibisin,
Sanki yüreğimde saplanmış bıçak.
Denizde özlenen kara gibisin,
Andıkça yüreğim sızıldanacak.
Gözlerimde yaşsın, dilimde feryat,
O körpe varlığın binbir biçimde;
Halıda nakışsın, kilimde desen.
Bazan kelebeksin güller içinde,
Bazan bir kokusun rüzgarla esen.
Bazan gözlerimin tatlı uykusu,
Gülmüşüm ne çıkar, kaderim gülsün,
Boş yere gülene deli denmez mi?
Sürünürken her gün keder içinde
İnsan bir an olsun sendelemez mi?
Gülmeye yeltendim, bin pişman oldum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!