Değişmiş sımsıcak aşk, bir kuru sevmek olmuş.
Kararmış ak sevdalar, hevaî istek olmuş.
Bir güneşken semada âlemi aydınlatan,
Yakıp geçen yıldırım, parlayan şimşek olmuş.
Ey soluk suretlere hayat veren aynalar,
Ey görkemli gökleri yere seren aynalar.
Sizin tüm haşmetiniz bağlı bir küçük taşa,
Ey hayal sarayında boy gösteren aynalar!
Çıktı Orta Asya’dan alp yürekli bir arslan,
Dünyanın merkezinde yazdı ölümsüz destan.
Yıktı köhne Bizans’ın kanlı saltanatını,
Kurdu Anadolu’da Türk’e ebedi vatan.
Sabır en ağır silah, sabır en çetin kale…
Sabırdır en büyük güç, hükmeden istikbale.
Nisan 2014
Gönül kan denizinin ortasında bir ada,
Bir kara, kıtalardan görkemlidir dünyada.
Selamet sahilleri uzanır her yanında,
Muhabbet rüzgârları eser daim orada.
Değil mi her insanın aslı, atası âdem;
Neden bu bitmez kavga, kökler ortaksa madem.
Temmuz 2012
Aşktır her hakikatin hamurundaki maya,
Aşksız koca kâinat mahkûmdur dağılmaya.
Temmuz 2012
Şan, şöhret, mal, mülk, makam; hırs tarlasında mayın…
Dikkat edin, yürürken üzerine basmayın.
Nisan 2012
Ne Leyla’dır vuslatı ne de hicranı ruhun;
Nasıl fâniye gönül verir bekaya meftun.
Sevda duymazdı asla güneş varken semada,
Bir karanlık geceye aklı olsaydı Mecnun.
Ne daldandır meyveler ne dökülen yapraktan;
Kökü dipsiz göklerde asıl meyve topraktan…
Eylül 2013
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!