İbrahim Soyalar Şiirleri - Şair İbrahim ...

Kalbini aradım her acının nihayetinde
Sonuçsuzluk gönüllere konmuş biçare,
Sükûtun üzerine serpilmiş billûrdan su
Ağlayıp sessizce süzülüp pıhtılaşan kan
Kızıllığını kaybedendi solgun bedende.

Pir Sultan Abdal, Şeyh Bedreddin,
Hey koca Torlak Kemal, Börklüce
İlmek boynumuzda, biz buradayız.
Menderes Adnan, Zorlu Fatin Rüştü,
Bir garip hüzünde Hasan Polatkan
İlmek boynumuzda, biz buradayız.

Parlayan titrek solgun bir ışıktı
Karanlıktan geceyi aydınlatan,
Kalın sır perdesinin durgun kesif
Dumanını şafakta sende aralayan.

Bedenini zorlayıp dağlayandı

-Eşime ve Fedakâr Öğretmenlerimize-

Bir öğretmen gördüm kör karanlıkta…
Mutlulukla hüznün kesiştiği o yerde
Doludizgin sevdalardaydı kor yüreği,
Gözyaşıyla gülümsemesi iç içeydi

Bilseydin…
Kar çiçekleri saklı
Köşelerini kalbimin.
Cesaret edip
Anlatamadığım
Sevdanın bahçesini.

Bir gece vakti soluklanan ayazda
Sağır kulaklarda yankılanan
Genç bir kızın çığlıklarıydı
Duyulmayan uzaklardan….
Yükselen çamur karası gökyüzüne
Feryatlarla karışık ağıtlarda

Asırlardır arşınlamakta sokaklarını sayısız insan
Kaldırımlarının her karesi bitmez özlemlere gebe,
Her bakışımda bin edayla süzer yedi tepen birbirini
Yetim çocukların gibi sıkıca sarılırlar bedeninden,
Bilir misin hep sevapların, günahlarınla sevilirsin
Ne çok anlatılmayan var derinliklerinde yüreğinin.

Zaman bizi kucağına aldığında
Korkuyla sarkacın içine saklanan
Çocuklar gibiydik kum saatinde,
Koşar adım peri masalı ülkesine gidip
Geri geliyorduk çakallar mekanına.
Ölüm üstü kavrulmuş zamanlar

0. (Dörtlük: Elde Var Sıfır)

Ayaz gecenin iri kıyım
Kasvetinde üşür ellerim,
Titrek kül rengi
Solgun sabaha inat…

Zirvelerden şu deli gönlüme
Bir hırçın rüzgardı ısrarla esen,
Yaladı ak saçlarımı hafiften önce
Kor olup dağladı sonra yüreğimi.

Akarsuya düşen her damlada