Zaman, sanki bir su
Akıp giden.
Ömür, bir anlık süreç
Göz açıp kapayana dek.
Dal dal çiçek
Arı, kelebek her yan
Yedi renkli gök kuşağına asılı
Yağmur damlalarıyla örülü
Bir salıncakta, bembeyaz gördüm seni...
Bulutların arasından ışıyan
Beyaz bir gemi vardı
Palamarlarla bağlıydı rıhtıma.
Rıhtımda bir adam, üzgün mü üzgün
Kadınsa güvertedeydi, ağlıyordu
Gözyaşlarını siliyordu sessizce...
Çığlık çığlığa karanlığı yırtarak
Uyandım gecenin bir yarısı.
Gözlerimden sen akıyordun,
Dudaklarımdan adın...
Yüreğime dokunan tatlı sesinle;
Giderken esen o hüzün rüzgarı,
Gönül perdemi bir bir kapatmıştı.
Can karanlığımın kaynağı, canan!
O perde, bir daha hiç açılmadı.
Dağ yamaçlarında açan çiçeklerin
Kokusunu bilmezsin,
Renklerini de!
Dert türküleriyle üzerinde uçan turnalarla
Sırdaştır yorgun gönüllere, o çiçekler.
Ben sende gizliyim, özünde cevher
Gözde pençe filiz, ışığında fer.
Sabahın yıldızı ufkunda seher
Yoluna ölecek ben, adsız nefer.
Yerçekiminden merkezkaç kuvvetine,
Öglid Pisagor bağıntısından
Atom çekirdeğinin zerresine kadar
Onca yıl emek verdin bana.
Her şeyim; öğrettiğin her şey "A" harfiyle başladı,
Ömrümün "A" harfi sensin öğretmenim...
Sevdanın adını sordum
Dalında salınan güler yüzlü bir güle.
Dikendir dedi, dokununca acıtır yüreği
Sevda kandır; tende biriken damla misali...
Sevdanın adını sordum
Tut ki
Mevsimleri sayıyorum,
Topu topuna dört eder.
Bilemedin
Ayları sıralıyorum,
Hepsi hepsi on iki, de
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!