Gün gizlenirken gönül dağımın ardına
Katlanılmaz bir hüzün çöker yüreğime.
Tek tek ışırken yıldızlar parlament gökte
Dayanılmayan sensizlik yığılır gözlerime.
Pencerelerde yanarken ışıklar birer birer
Gönlümdeki karanlık sanki kara saplı bir hançer.
Şu yüce dağların, çıksam başına
Deli bağrım gersem serin rüzgara.
Sevdalık yanık bir türkü tutturup
Gönüller titretsem aşkın harında...
Bulut kanadından tutsam canımla
Artık esme be hüzün rüzgarı,
Böyle deli deli başımda
Yetmedi mi daha?
Zaten kırıktı dallarım,
Kavruldu umut tomurcuklarım,
Henüz başlarındayken baharın
Sarı bir eylül seherinde
Gözlerimin vahasından
Bir kervan kalktı, yürüdü.
Sevda taşıyordu, ağırdı yükü
Yüreği yanık gönül dostlarına...
"Umut" derken
"Unut"a döndü sözcükler
Eğilip bükülürken
Şu kemiksiz diller...
Her nasılsa
Ellerini ve dizlerini toprağa dayayıp
Dallarını bulutlara yaslayarak
Üzerinde bir çok canlıya mekan olmuş
Yaprak yaprak güneşe el sallayan
Bir ağaç düşün: Görkemli ve vakur.
Kısaca;
Azgın dalgalara dayanıyorsa eğer
Mendireğin şu taşları;
Senin hatırınadır sevgili
Bunu adın gibi bil.
Çünkü; her gün her saatte
Bekliyorum seni bu yerde.
Napoliten bir şarkı hafiften,
Delip geçmiyor, kalıyor yüreğimin yangın yerinde.
Titreyen gitar telinin her tınısı
Daha da büyütüyor gönlümdeki yangın alevini.
Bir yudum şarap söndürür ancak bu ateşi,
Ver garson, ver bir kadeh daha!
Sorup sorgulayan hiç olmasa da
Göz açıp dünyaya doğarız oğul.
Her insan doğarken çok ağlasa da
Gülüp oynayarak yaşarız oğul...
Dünyaya yaşamak için gelinir
İlk öğretmenimle tanıştığım zaman
Sınıfımızın en yükseğine asılmış resminde
Görmüştüm seni o gün.
Okuyup yazmayı ilk harfinle başlayıp
Düşünmeyi, bilimi, sanatı öğrendim adınla
Büyük Atatürk...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!