Kadehlere vurdum kendimi bu akşam
Bir kadeh, bir daha, bir daha...
Duman altı olmuşum, gözlerim kan çanağı
Yüreğim... Yüreğim ise paramparça
Hiç mi hiç atmıyor.
Değil mi ki sen yoksun şimdi yanımda
Sevenleri, sevdiklerine kavuşturur yollar,
Sevenleri, sevdiklerinden ayırır yollar.
Sevilen canların akılları, hep yolda,
Sevilenlerin canı, emanet hep yollarda...
Yollar umut olup bağlanır dağların ardına,
Sevgi yüklü bulutlardan süzülen
Sen kokulu gözyaşlarımla ıslanan
Yanaklarımda hissettiğim aşk çilesiyle,
Zavallı gönlümün çektiği hicran yarası
Trajediyi anlatan birer gerçeğidir,sevdamızın...
Yalancısın sevgilim;
Bir gün içimde amansız bir fırtına kopunca
Alıp başımı gideceğim denizlerin ötesinde,
Sevgilerin olmadığı uzaklardaki diyarlara.
Ters yüz etmeliyim orada, ama herşeyi çılgınca
Dalgalar pamuk gibi atılmalı parçalanırcasına
Kaybolan ülkelere gömülmeli sevdalar,şarkılar...
Yalnızlığın koynunda
Ellerimi ısıtacak ateş ararken
Cehennem kuyularında
Yanmaya başladım senli mahşerde...
Kanatlanarak gökyüzünde
Her defasında
Duygu yüklü esmer bulutlardan
Hızla yeryüzüne süzülen
Şeffaf yağmur damlaları
Seni, bana getirir.
Özlemişim teninin kokusunu,
Ateş üzerine serpilen su gibisin,
Mutlu bir yuvanın üzerine çöken darbesin,
Güzel gülleri solduran bir vahşetsin,
Sanki kalbime ağ ören bir örümceksin...
(30.06.1976)
(Biricik oğlum Onur'a)
Masmavi gökyüzüne
Bembeyaz çizgiler çizmek isterim.
Bir kısmına 'sevgi'
Diğer tarafına 'mutluluk' yazardım.
Geriye kalan çok az kısmına da
Yağmur çiseliyordu,
Hafiften bir esinti.
Adımlarımın önünde
Kuru yapraklar uçuşuyordu
Ve aralarında
Zavallı yüreğim savruluyordu...
Esmer akşamlarda batarken güneş
Gonca gül dalında bülbül, cana eş.
Tüllenmiş dağların kızıl ufkunda
Yılların ardında kalmış arzukeş...
Köprünün altından çok sular aktı



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!