Ahşap bir evin suskunluğunda
yalnızlığın ortasındayız
ağzı sıkı bir sabahın elindedir uykusuzluk
yokluğun yukarısı yalnızlar durağı
her iyi niyet bir yüzsüzlük doğurur
evin bir ucunda yangın
Yürüyüş vakti gelince,
Acıkan çocukların saçları uzar
Ve tozlanır umutları, incir yapraklarının altında
Yürürüm sokakların sarhoşluğuna doğru
Sırtımda gecekondu rüzgarları,
Ölümlerden bahsetme bu akşam
Öpüş öpüşebildiğin kadar
Severken başkası olma
Hatta kendin de olma
Pencereler açılsın düğmeler iliklensin
Saatini ayarla düşüncene düzen ver
Rencide edilmiş günlerin intikamı yaklaşıyor
oysa bıçak kınında durmalı
kentin şah damarına hücumun bir sonu olmalı
duman dumanlığını hırçınlık hırçınlığını
soyluluk soluluğunu bilmeli
ve kılıç kınıda durmalı
BİR KİTAP OKUDUK: SİDDHARTHA
Dünya edebiyatında birkaç -küçük- kitap vardır ki, bu kitaplar dünya çapında
ünlü ve güncelliğini hiç kaybetmeyen kitaplardır.
Khalil Gibran ın -Der Prophet- (Peygamber) , Antoine de Saint-Exupery nin -Der Kleine Prinz- (Küçük Prens) adlı kitapları bu ünlü kitaplardan ikisidir.
(İzmir Körfezi İçin)
kollarmızda uyuyan
yorgun körfezin çocuklarıyız biz
parmakuçlarımızda filizlenen,
ağır ve acıklı şiirler,
Seni yalvarırken gördüm
puslu ellerin titriyordu
ve yola çıkıyordu gurbetlerin.
Senin saçların kışları davet ederdi
kan boşalırdı sisli günlerin karnından
Artık bir şey kalmamıştır,
dar sokakların kendi güzelliklerini sergilemesine
her evin bahçesinde bir kadın ruhu gezer
hiç kimsenin aşık olmak için
yağmuru beklemesi gerekmez
kızlar beyaz gömlek giyer, dar sokaklar güzelleşir,
Kim haklılık payı taşıyor, kim haksız belli değil
çilekeş bir suskunluk vardır sadece
belki bu suskunluğun ardı fırtınadır
o zaman kinli ve kanlı olur herkesin bir tarafı
kin ve kan çirkin insanların meslek sırrıdır.
Yaz ayları şimdi küçük kalır geniş bulvarlarımda,
buharlaşan deniz kenarlarında kalmışım gibi
herkes benim mavi duruşlarımı resmediyor,
oysa ben duvarları yağmur yemiş bir şehirdeyim
bu derbeder şehrin silahları vardı, gördüm
cesetlerle kıvranırdı harap sokakları,
selam hüdayi abi benim koray sana ulasamadim selam olsun gönullerinize