Ah ki ne ah mazlumun ahı,
Ah ya rabbim bilmem ki nedir günahı!
Kirlettiler nurlu sabahı,
Sâdâbat gitti neylersin!
Tilki derisinden post mu olur,
Tıkandım çıkmaz sokak,
Yol yok gidiş nereye?
Mutluluk bize çok uzak,
Umut yok bu çırpınış niye?
Yalan mı yaşadıklarım,
İyiye âciz namusluya taciz,
Kibara zorba şefkate öfke.
Zulmünü kustu her zâlim,
Âlim cahil cahil âlim.
Tekâmül etmiyor her nefes,
Bir sabah uyandım, karanlık,
Gün doğmamış yüreğime.
Şu hasretim kaç zamanlık?
Bin âh ekledim dûama, dileğime.
Yolu yok gitmeli buralardan, âtîye,
Bir at gördüm,
Kalbim parçalandı.
Bir kedi gördüm,
İçim ağladı.
Hepsinin gözlerinden merhamet vardı,
İnsan deme bana,
Bir yalnızlığım var benim,
Bir de kimsesizliğim,
Belki ondandır bu sessizliğim.
Lakin sanma bu durum çaresizliğim.
Görülmemiştir yolumdan döndüğüm,
Bir yer olmalı, mutlaka bir yer olmalı,
Sığınak gibi liman gibi.
Ya gitmeli bu diyardan,
Ya ömrünce saklanmalı.
Bir yer olmalı, mutlaka bir yer olmalı,
Ağlamak gibi savaşmak gibi.
Ey İstanbul, senin olmaya geldim,
Ey İstanbul, seninle olmaya geldim.
Ey İstanbul, hamdım olmaya geldim,
Sen üzülme, olmayan yansın olamayan utansın.
Mahzûn olma derya deniz,
Bir gün ölebilir insan,
Olabilir ki belki bugün.
Ansızın gidebilir insan,
Ne fayda Allah demezse kalp lisan.
Ölmeden her gün,
Mezara girebilir insan.
Hayal zamana yayılır,
Fakat ölüm ansızın gelir.
Sevda hasrete katılır,
Fakat ölüm ansızın gelir.
Aslında beklenen midir?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!