Günah sırlı ibadet aşikâr,
Ne bu ey nefs!
Hem ikiyüzlü hem riyakâr,
Var mı tevbede gönlü,
Ölmez sanki, ne kaldı şurada ömrü?
Aşısını da olmuştu, koronadan ölmezdi,
Kazadan öldü.
İşsiz komşusu her gün mangal yakardı,
O et nedir bilmezdi.
Kalp krizi dediler vallahi kahrından öldü.
Mor renkli sevdalar,
Yeşilli yeşil.
Pembe bir şehvet,
Kırmızı bir aşk.
Kırmızı, koyu kırmızı,
Kan kırmızı.
Sırf seviyorsun diye gece boyu aynı şarkıyı dinledim,
Tek satırını kaçırırım diye gözümü kırpmadım.
Sen bilmezsin böyle sevmeyi,
Bir lâhza sensizliğin acısını tatmadın.
Geçen gün gözünde yaş görmüşler,
Nice aşıklar uğrunda düş görmüşler.
Alınan her nefes verilecek,
Her emanet sahibine iade edilecek.
Ya bu dâr göçecek ya bu diyardan gidilecek,
Doğru kıl nefsimizi.
Her sevilen geride kalacak,
Çaresizliğin ta en derinlerinde,
Ta ki umutsuzluğun zirvelerinde.
Ben yalnız adam sen yanlış kadın,
Olamam olamam, sana aşık olamam.
Yasak sevdalarda hayata tutunmak,
Yağmurlara karışıyor gözyaşlarımız,
Oysa herkes ıslandık sanıyor.
Kayalara şapka çıkartıyor sabrımız,
Oysa herkes uslandık sanıyor.
Geçmeyecek mi bedduamız ahımız?
İnsan sevmeye görsün bir kere ölümü,
Nimet sayar başına gelen her türlü zulümü.
İnsan sevmeye görsün bir kere ölümü,
Cenaze eyler en güzel düğünü!
Yorulmaz aşk ile mücadele eden,
Hırsız hırsızı sevdi,
Hırsızlar en çok birbirini sevdi.
İsyan etti gönül umutsuzca,
Peki ya nedendi?
Bu ses de kaybolup gitmeyecek miydi,
Kaybolan her haklı ses gibi,
Hasta yatağında doğrulunca iyileşir sanma
Yaraya sinek konunca kapanır sanma
Nefes aldıkça bu dünya senin mi?
Doymaz kör nefsin tıkanır sanma!
Yaşamadığın günleri ömürden sayma



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!