' o kendini biliyora ithaf....'
suya yazılan hatıralarının göz yaşa dalgasındayım
özleyişini ruhun gelgitlerine yazan bekleyiş algısıyım
gelişini fenerlerin denize süslendiği bilinenlere ekledim
davudi sesim artıyorken aşka
K/ayıp kendine . Aşk bana.
-Ben aşk, aşk benden değil.
Düello ruhumla başlar, baş başa kalacağımız ilk ve son güne kadar mazileşir. İçsel bir savaşın iç içe tamlamalarında tamlayan ben, giden tamlanan sendin. Bu yüzden adıl olamadın bahtımda.
-Günü /eş seçtim, ay yüzünle şem arasında eridim .
Bitmiyor düello. Kendimi vurdum senden. Kan akmadı,can ve aşk aktı.
A dıl üstü adlanmak sana
bilemezdim. Bilinmezdin biri
Bir y-anda...
'sonrası' yok...
Olanaksızlıktır olmak gibi
ağlamsız şey-olanaksızlıktır....
kopmanın sularında berraklarıma adın yazılı
alışılmamış özlemlerin sırlarında sustum kendime
bağlanıyorum meleklere ders verdiğin sen haline
sahipsiz beklemelerin soy kütüğüne yazdım seni
isimsiz bir hoşluğun telinde çalındın utulmazlara
sonsuzun sızısında süzüldüm aşkına
'o kendini biliyora nazire'
Sen gelene kadar kederim açık artırmada. Senin ihalene katıldım, yüksel bedel ödemeye hazırdım. Kader ile heder yan yanaydı. Olmaz dediler, olmaz …
Takdiri ilahiyse olur belki. Ben senin uğrunda çok takdir aldım; ama takdiri ilahiye yeniden mahzar olmadım.
Nuh'un gemisinde yaralım yok, yaranım yok, ağyarım yok. Ben Yusuf'um Yusuf...Züleyha' bana sarma yapmasın.
Aşkın sonsözüne, vahımla uyanıyorum.Acıkmışım, sarma istiyor tenim .
Yalnızlık ağıt gemimi yola koydum, öyleyiyse ağlasın herkes.
-gidiyor şair, yaralarını sarsın köpükler,kabukları sahile olsun kaya.
Yunus da yok, aşk da yok, su da yok, ben de yokum. Bu aşkın suyu kirletti beynimi.
-Yaka paça sürükledi beni kaderle kederin fiyort kıyılarına. Dantellerini ören başka bir güzelin koylarındayım.
Kuşlarla ben ağacı arasatında kurşunlar
Özgürlüğün meyve yerinde
Vuruyorlar verileri
Ölmüyorum yılgılara
Kaknus oluyorum dirilişe
Kurşun kalem kullanarak
Son gülücüğün armağan kaldı,kalıntısı ruhumda izlenen her akışından.Bakir kaldı bakışlarım,bakırı paslanmış,pusasında fevri pusular kurmuş kurulu ve ömrüme örülü kanat çırpışlarını özledim.
Ben söz mevsimiyim, aşk ormanıyım,senli bir ağacım.Dallarımda Ayşecikler açar,meyvesini senin dışında kimse koparamaz oldu.
Gazel okunmuş özlemlerimin terkib-i bentlerinde tarumar olmuş vasıta beyitlerinde terkinin son mısrası dizelenir ta yüreğimin başlığından.
Dudağımda gelinciklerin sana ölümlerini okutan karışık mısralar sıralanır.
Yangınlarımı çalan algıcı ve çalgıcı bir hüzünlü perinin pervanelerini çeviremez oldu esmelerim. Ruhunun sarhoşluğundan olmalı gelmenin dudağını emer hasretim.Hüzün cehenneminde ürkek bir akrep ısırır akreple yelkovan arasındaki sensiz her anımı.
İnsan yalnız başlar aşkını aramayı oysa herkes benim yanımda yeniden bana dönmenin duasındılar.
Bakir bir bekleyişin Antartika’sında yaşadığın semt kadar benden bir umut parçası koptu. Küresel aşk krizi yaşanabilir bensiz yaşadığın her demde.Sıcak aşk sularıma soğuk gidişlerin karışınca aşk ikliminde değişiklik yaşanabilir.Duy beni özlem güneşi…
- Usumuzun vadilerinde büyüyen beklentilere gayrı fide olmalıyız. Bu özlem, bu sevgi,
gönül yaralarımızın ilacı olmuşsa, bu sevda trenin rayları yenilenmeli.Aramızdaki mesafe gittikçe azalmalı,sana çok rahat gelmeliyim .
Bir yudum seni yaşamak, yüreğimin serin pınarlarında ıslanmalı, gelişin beni uslamalı, umudun ıslamalı beni hayata.
Zalimin aslanı ceylan yiyor aşkın sahilinde
Kardeşini vuruyor bu domuz ne işi var Fırat’ımda
Bu dağ bin yıllık kardeşliğin, bu leş kargalar kimin kardeşim
Seninle kardeşçe sürek avına çıktığımız her yer mayın
Bu kara’koldan sarma beni kardeşlik
Al götür bu yanılgıyı çıkarların sülünlerine sun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!