İsimsiz gemilerin geride bıraktığı köpüklere ahlarımı savurdum, gayrı yüreğim dalgalı ve temizdir aşklara.Eskiz izlerin izleğini kırdım, kırılmış suları da düzeltim .İstanbul Boğazı gibi kirli ve her aşka açık denizlere açılmış sevda gemim.
Molasını dalgasız umutların sonsuzluğunda verdiğimiz aşk arası aşklara bağlanan ırmaklar olmak ve akmak ve tutkuluca…Ve gelişlerin kırmızı sularından arkaik hevesler paklasın kalmalarımızı.Hüzün fışkıran yanardağlarımızın püskürdüğü acılar toprağının üstüne huzur ve aşk fidesi ektim.Dirençlerle kol kola gezmeye gelen var olmanın gül yaprağına kızıl sevgiler yazdım ince ruh kalemimle.
Yapışık kumruların umurunda umut derledim, kuğulardan uhu aldım yüreğimi sana yapıştırdım. Tarifsizliklerin dokunulmazlığı kalktı ve yargılanıyorum imkânsız aşkların meclisinden. Kesin bir sevme cezası gelecek duy ey perinazım…
Dokundukça sana ruhun açmazlarından asi yeller esecek yalnız kaldığım her ana.
Ölümcül akışları çağırıyorduk gizli buluşmaların hederlerine, sen pınarlarını akıtıyordun uzaklarını benime boyatarak boy atıyordu kavuşma gülümüz.
Küskün bulutların nemine buhurlarımızı gönderdik, unuttuğumuz sevinçlerin radarında yağmur cezası olarak gelsin diye.
Bütün insanlığa etkisi oldun ki yan ve yar etkin kudretlerin ekvatorunu değiştirdi. Ekvator artık dünyamı ikiye ayırmıyor, sadece beni bütün dünya yapıyor. Kuzey yarim kürem de güney yarim kürem de sensin.
Tüm lisanlarda, tüm aşklara dilsiz manalar anlatacak senli manalar erittim sevdaya. Bir manayla açıklanmaz sana olan eriyişim.
Bir yudumun yurdusun artık.Bağrımda yaşıyor duygularımın sevileri.
Kahve kıvamın kavmiyim ben.Telvede senli anların çeşnisi.Aşkı yudumlayışım köpükleniyor.Seni içmeden de kırk yıllık dimağlarına teslim olurum.
İç gözümün fotoğrafını çekti görülmüşlük. Seni görmenin
öz kapaklarına resmini çizdim. Bana benzerlerinin resmini.
gülüşünü yazdım gül yüzüne
…:esirgediğin öpüşünü yazdım söz imbiğine
yıllara yol olan bahtını yazdım aşk sözlüğüne
…:sen melek yüzlü anlamlarda açıklıyor sözsüz seviler
seni aşk yüzlü anlatılamayanlardı açıklıyor dilsiz periler
…:seni ben yüzlü içrelerde yazıyorlar ben arası senlerde
Virace-1
gurbet kuşlarının devriminde yüzün yansır aynamdan
bilinmezliğin ufuklarından taranır yaram
s/ayrılığımızın s/onuyla oynar seviler
beni toplar sensizliğin asal işlemi
sonsuzluk seni çıkaramaz sensizlikten
-Elde varların varlığı üstüne kurulu hayali bir özleyişin adresiyim. İsimsiz mektuplar yazıyorum beni bulan ben’e…
Yürekten istendik kanayışların dilek ağacıyım.Her d/alıma senli kelebekler konar.
-Ç/aba ile tedavi edilemeyen sensizlik büyümelerindeyim.Güneş doğunca sen geliyorsun diye ışıklar kaçar kelebeklerin. Orada ölüm bayramı yaşarlar aşk adına. Yine yalnız, yine meyvesiz aşklara kayıtlıyım.
-Gönlümde uçurumlar bilenir giyotinli vuslatlara.Sana kesilmenin İsmail künyesiyim.Nemrut’un kızı can yatağımda ten ve zen dersi veriyor. Arzulara ara vermeden heceleniyoruz isteyişin sislerinde.
23.23.2010
Gam yükseliğine geldi huylarımın boyu. Benimle keder diye billurlaşmış bir güzel tanıştı.Nemli gözlerini anlattı. Artık eskisi kadar ağlamadığını söyledi. Beni unutmak için, içinde Çin kadar, cin kadar, in kadar, bir yar açmışsın. Beni sığdırmayacak nefret mağaraların varmış. Atmış kuytulara. Gözlerin yok, güneşin, sarılışın, gelişin yok. Kozmik bir Mecnun olmuşum orada kaderime.
Yetik aşklarımı öğütür periler. Y’arama aşk sürer zaman.Kendime gelişimle, kendimden gidişin son günü geçmiş. Artık ödenmemiş yaşamların adıyım.
-Artık yaşanmamış; ama içimde yaşanan aşkların merkezkaçıyım. Dünyam ile dünyan bir bamya sırtında. Güç ile aşkın savaşı başladı, en baştan, en sona doğru.
Anlatılmaz ancak yaşanır girdapların sözsüz aslanıyım. Kozmik mağaradan çıktım, sensiz, sonsuz, aşksız, kitapsız ormanların aslanı oldum.
• DilGül
*Sevmek hakkımız, söke söke alırız.
-Susma, sustukça sıra sana gelmesen de sıradan sayacaklar.Ki biz ala aşkların kalu b’elasıyız.
-Ela bir geleceği el’e bırakıp uzakların muhaciri olamayız.
-Hicran kendi anlarını sermiş, sere serpe döküldüm güllerine.
' o kendini biliyora'
Kurtlanmış gidişlerin hışmında sesini duydum.”Beni kovdun dedin” oysa bırak seni kovmak, pencereden dışarı bakışını bile kovamazdım. Kal ile gel arasındaki bağ, ruhumla elim arasındaki bağla çağlayabilir mi? Aşk mağaramda sarkıt-dikitler eridi.Gelelerimle işlediğim her şey ortaya çıkıyor. Ruhumun değmediği yarıklarda gönül suyun akar.Akar mıyım? Akışımla,yakışım yakıtlarını alabilir mi ali özlemlerinden.
Ölümsüz olabilir mi? El ele tutuşamadığımız her an…? Tütüşük yüreğime akar mı tutlarının okunuşundan.Engizllerin sihrinden tüten nedir? Ruhun semacında kayan gidişlerin işinde çalışır mısın?
“Tut beni” kaçar göçer çiçeklerime gözyaşlarınla yağar mısın.Üstsüz üst benimi sellerine senler misin? Kelepçeyi ellerime değil de kalp kapacağıma bağlar mısın? Ağlayarak susar mısın susuzluklarımın han karasında. Gelmek ile gitmek kardeştir; keza gelmek hep ağabeydir. Dilin evinden sana geldim, biraz gitmelerimden susamış resimler sundum.
Gönlümün balkonundayım, beyaz bir güvercin geldi geçmişinde bir tutam hayat anlattı bana.Meğer sen hep bebekmişsin. Ellenince dillenirmiş sevi ezgilerin ve yakarmışsın bakışlarınla aç bakışmalarını.Meğer yazgının sazı beni çalıyor. Sazım ve emelim sana dahil oluyor.Bir dahi olarak bir daha defalarını redifliyorum.Vara vara varmak istemenin tüm işaretlerini seçtim.Son bir işaret senden permeperişan izlekten gitmenin eleğinden sızarak geldi tavan yaptı yıkılmalarımda.Yıkıklarımı dikiyorum,özüne acıkmış yeniliğin Rönesans gibi raks ediyor etmelere hatta etme bulmalara.Dahası sevgili, “etme bulmaların “ bulunulmamışlık girizgahında sana sefalar deşifre ediyorum.Şifalı sevmeler,vefalı alıkoymaların koynundayım.Seninle aynı koyunda yatıları büyütüyorum olagelmiş ali cenap hayallerle.
Ağlıyorum Kahrından, Ağlamak da Aşkmış Meğer
*Aşka Türkü Ayrılığa Arabesk Terapiler-2
“Seninle ilk bakışmamız var ya
Bir anda vurulmuşum ben sana
Seninle ilk tanışmamız hani
“anne sütü ak bir sevdam var diye sütten kesti güzel
şimdi ne süt, ne güzel, ne de sen, ne bayramın
içtiğim yalnızlık suyu da kirlendi
şimdi işte şimdi arındır beni
şimdi işte şimdi sevindir aşk bebeğini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!