Haydar Güner Şiirleri - Şair Haydar Güner

Haydar Güner

(Bir halkın cebine sığmayan öfke)

Ekranda dönerken bayraklar
Sokakta dönmeyen tencereler vardı
Ana haberin fonunda marş
Gerçekte annenin gözünde yaş

Devamını Oku
Haydar Güner

Kavrulduk güneşte
Saklandık gölgelerde
Kimi zaman taş olduk
Kimi zaman toprak

Bir rüyayı sırtladık

Devamını Oku
Haydar Güner

İsmin yoktu,
seni hep aynı pencerede bekledim.
Sigaram yarıya geldiğinde, akşam olurdu.
Kahve soğur,
sesin bardağın kenarına düşerdi.

Devamını Oku
Haydar Güner

Gecenin çatısından sarkan
bir düşün gölgesiydim.
Geçtim aynasız koridorlardan—
duvarlar adımı bilmeden yankılandı,
hiçbir resim beni tanımadı.

Devamını Oku
Haydar Güner

"1915’te geçilmez dedik…
2025’te sustuk."

1915’te,
Top mermisi, süngü, barut kokusu içinde
Dünyanın en büyük donanmasına karşı durduk.

Devamını Oku
Haydar Güner

Dağlar, yaralı bir türkünün çenesidir
Isırır karanlığı, ışımayan yıldızları
Ben ki dövülmüş bir bakırın sesiyim
Yüreğimde unutulmuş bir örs şarkısı

Toprak anamızın karnı sıcak

Devamını Oku
Haydar Güner

Sabaha yakın bir iç sesle uyanıyorum,
pencere önünde paslı bir umut.
Kar yağıyor ama kimse bakmıyor göğe.

Rüyalarla çatışan bir bedenim var benim—
açıkta kalmış çocukluklar gibi üşüyen.

Devamını Oku
Haydar Güner

“Açlıkla susturulmuş bir çocuğun sessizliği, tüm marşlardan daha gürdür.”

Bayraklar sallanıyor meydanlarda
Konuşmalar yapılıyor kürsülerde
Zafer nutukları atılıyor
Ve fonda marşlar — yüksek sesle

Devamını Oku
Haydar Güner

(“Bir çiçeği anlatırken, isyanı konuştuk…”)

Bizi "verimsiz" ilan edenler
Toprağa baktı — tohumu anlamadan
Kuraklığın ortasında
İnançla gömdük sözcüklerimizi

Devamını Oku
Haydar Güner

(“Toplumun ahlakı, sözlüğüne yazdıklarıyla çürür.”)

Çocukken başlar alıştırma:
Okul yok, kitap yok,
Soba yanmaz, karanlıkta ders.
Öğretmen fısıldar kulağa:

Devamını Oku