Haydar Güner Şiirleri - Şair Haydar Güner

Haydar Güner

Bir ev vardı, adını unuttuğum;
her köşesi başka bir yalnızlıkla döşeli.
Pencereleri içeri değil,
eski zamanlara bakardı.

Saatler geri sayardı duvarlarında,

Devamını Oku
Haydar Güner

Küllerle doldu yüzyılın soluğu,
kanla çizildi haritalar.
Her paylaşımda payını büyütenler,
her savaşta yıkımı tattılar.

Bir sabah Moskova’dan doğdu kızıl ışık,

Devamını Oku
Haydar Güner

Adımı sildiler duvarlardan
Yine de kanımla yazdım
“Buradayım!” diye
Yüzümü maskesiz bıraktım
Utansın diye bütün cellatlar

Devamını Oku
Haydar Güner

“Çözüm” dediler,
bir bahar havası estirdiler.
Masa kuruldu,
kelimeler şeker gibi dağıtıldı,
umut ekildi yüreklere.

Devamını Oku
Haydar Güner

“Ulusal çıkar” dediler,
mezbahaya sürülen emekçinin kanını kastettiler.
Ulusçuluk diye ördüler zinciri,
halkın boynuna doladılar ipi.

Feodal kalelerin gölgesinde

Devamını Oku
Haydar Güner

Ben düşmem
kimsenin açtığı çukura
Alnımda hâlâ
şubat ayı kadar dik duran
bir isyan var

Devamını Oku
Haydar Güner

Bir sabah,
ışık suya değdiğinde,
gökyüzü yürür gibi geçerken dalların arasından,
bir at hızlanır içimde…

Ne gem kabul eder

Devamını Oku
Haydar Güner

Yaralıydı sözlerin,
yaralıydı susuşun.
Bir gül gibi düştün—
toprağa değmeden.

Kim bilir, hangi sokağın çıkmazında

Devamını Oku
Haydar Güner

(“Ve kimse sormaz: Neden tutundu o ip?”)

Bir kadın daha çıktı haberlere
İpi çekmiş kendine
Çocukları aç kalmasın diye
Boğazına düğümlenen yalnızlıkla

Devamını Oku
Haydar Güner

Sustuğum yerden başlamadı hiç kimse,
başkasını sevdi sığındığım rüzgâr.
Küçük bir kuş gölgesi kaldı avuçlarımda,

Bana kalakaldı
sokak lambalarının sönük sarısı

Devamını Oku