akşam üstlerinin fukaralığı öyle bir siniyor ki üzerime
her gün bin kez kılıçtan geçirsem de Edison'u ampul’ü buldu diye
aydınlattığı için bin kez de dua ediyorum cenklerimin aksine
kıt kanaat geçinirken
en alasından tanırdık yoksulluğu
Ayakta duruyor bir ulu çınar
Gökte uçan kuşlar dalına konar
Böyle bir sitemi kim hayra yorar
Dilin kemiği yok her yere döner
Taşırız yükümüz sevgidir bizim
Kimseye değildir sitemim sözüm
ne zaman bir yolculuğa çıkmam gerekse
aklım hep sende kalırdı
ne gittiğim yol keyif verir
ne yiyip içtiğimden tat alırdım
sen yok musun sen
sen gönül çelen
benim hiç bir etkim yok
kendin sebepsin
soğuk bir şubat sabahı
geleceğe doğru bir adım atmak için
uzun uzun düşünmeyi bırakmalı
bir kedim var ismi Tekir
onda her şey tıkır tıkır
sanmayın ki çokça fakir
taşınmazı tapusu var
"sen gülünce yüreğime bağdaş kurar bir çocuk" demiştin...
Her sabah beyaz bir bulut ufukta
Günaydın diyerek bekleşir gibi
Güneş boy verince kızıl şafakta
Issızlık gönlümle koklaşır gibi
gönül niçin feryadımı duymazsın
başıma sardığın bunca iş yeter
kimi dalda bülbül, kiminde serçe
benim dallarımda hep baykuş öter
ne öğüt dinlersin ne söz dinlersin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!