Oğul azar eyleme atanı
Gün gelir oğlun kızın azarlar
Yaşaya gör yarına
el azarlar bey azarlar
Ben düşsem de
Bir hicranı badeden içen dilim ol
Yedi kat semaya açan elim ol
Halim ol selim ol
Ol da gel öl de gel göynüme
Bakıp ta gördüğün gözüm ol
Kapadım gözlerimi açsam bütün âlemdesin
Söylesem nasıl söylenir dökülen kalemdesin
Aşkın cefadır gönül kazanında son demdesin
Demlendikçe kandil gibi eriyip duran oldum
Biter mi benim hasretim sen olsan da
Derdime eş, dost mu oldun
Namert ilinde taş atan atana
Ayağım tozuna post mu oldun
Döşek minder, yatan yatana
Kolsuz gömleğe kol mu oldun
Yar yerine koysaydın yar bana inat
Bir bakışınla dirilir gönlümde kainat
İster sakla ister oku istersen yırt at
Hazana ermiş güzüm olma yeter
masamda üç beş mısra sen gidince
Bir garip aşıktım doğruma eğrime
Bir sızı gibi çöküp durdun böğrüme
Galu-beladan duymadığın çağrıma
Kulak verseydin olmaz mıydı
Tarifi varmı bilmem çekilen cefanın
bırak rüzgarlara saçlarını
avucundan kaysın yağmurların
gözyaşın kirpiklerinde ihanet kurşunu
gamzeli bir kahpe gülüşe
vuruldum gün ortasında
beni ekmeğe aşa
Bazen celladı olur düşlerin aynalar
içimdeki çocuğun beyaz ömrüne
dadanmış bakışlarla yanyanalar
herkes birini saklar kirpiklerinde
düşsün diye sevinerek gözyaşına
toza bulaşmış raflarda hasret
Benden geriye ne kalır seni çıkarırsan
Bari iki damla gözyaşıyla uğurlasaydın
Gün gelir hatıralarımıza bakıp anarsan
Son kez gönül hanende ağırlasaydın
Yan sende neyi sevdiysen onun uğruna
Arife dostum cahil öte dursun
Bülbül hazanda gama düşmüş
Çakal yuvalanmış sinmiş kuytuya
Bey olan bey karga gibi öte dursun
Adam olan gelsin gerisi öte dursun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!