Anlaşılmadığını anlayınca,
Yaraları sarılmayınca,
Gözleri okunmayınca...
Bir kadın daha sustu farkında mısın..?
Gülten Alp
Sözcükleri dikiyor birbirine.
Bakın hele şu gariban şaire.
Yamaladı yine üstüne göre.
Ceketinin yırtığından döküldü şiirler.
Mısra mısra saçıldı, hüzün kokan cümleler...
Uykusuz bırakır bazen içindeki sancılar.
Söyle bakalım kim seni anlar.
Gizli hüzünler biriktirirsin geceye.
Yanılgıların, yorgunlukların, kırgınlıklarınla yüzleşme saatlerin. Günyüzü görmemiş kederlerinle dertleşme vaktin...
Geçmişe özlem bitmiyor.
Hep aynı zaman diliminde duruyor yürek saatimiz, çocukluğumuzda...
Gönül almak kolayken ne çabuk kırıyorsunuz insanları. Ne çabuk tüketiyorsunuz vefayı.
Eşya gibi duygusuzca fırlatıyorsunuz, size değer veren gerçek dostları...
Bir duruşum olmalı hayat meydanında.
Bir kafa tutuşum, kendime olan saygımı, dürüstlüğümü korumalıyım. Gece olup kafamı yastığa koyduğum an vicdanımı sorgulamalıyım.
Ruh olgunluğum olmalı, empati kurmayı bilmeliyim. Acıların dibine de vursam, öfkemi başkasından çıkartmamalıyım. Sevmeliyim aheste vakitlerde müziğin ritmini ,kapatıp gözlerimi yalnızlıgın verdiği huzuru hissetmeliyim. Kafamı yoranlardan sessizce uzaklaşmalı, kendi öz benliğimi kirletmemek için gerekirse gitmeliyim....
Gidelim buradan, gidelim bu sancılı hayattan. Her gün canı cebimizde yaşamaktan, nefesimizi hüzünle harmanlamaktan yorulduk. Şehrin kuru gürültüsünden kaçalım. Şöyle küçük bir kasabaya gidelim mesela. Deniz gözümüzün hizasında olsa, çiçeklerle dolu bir bahçede sabahlasak, saçmalasak, çocuklaşsak yeniden, yeni günler umut getirse. Artık endişeyle değil gülümseyerek uyansak...
Sen kal hayallerim de,
hüzünlerim de,
keşkelerim de
ben şiir olup giderim...
Ne zaman alıp başımı gitmek istesem.
Otur diyor içimdeki deli otur sen hep kaçmadınmı kandırmadınmı kendini. Şimdi kalıp mücadele etme vaktin. Akıllı, mantıklı, duygusal tarafını dinledin her zaman. Şimdi beni dinlemelisin der gibi
durduruyor beni içimdeki deli...
Toplayıp bavulu vurup kendini asvaltsız yollara şehirden kaçmalı.
Kuş sesleriyle uyanmalı, deniz kokmalı her sabah, başak tarlaları arasında gelincik toplamalı çocuklugumuza götüren.
Bahçe sohbetleri, semaverde çay, gramofonda eski şarkılar.
Derin bir nefes almalı yaşama dair. Daralttıkca daraltıyor bu şehir insanı...



-
Uğur Şahin
Tüm YorumlarTebrik ederim
“Yere” mim olmadan “yâre” lam olmaz.
Görmemişken bile, yüreğim kaldıramaz.
Cemalini göreyim, cennetten de geçerim
O Kevser şarabını, gece gündüz içerim.