Ben mi yorgunum yoksa yollar mı hep uzamış
Takvimler mi kısaldı gamlı gün mü uzamış
Alnımda ecel teri yanağım mı Kızarmış
Solundan hep vurulmuş kullara benziyorum
Vursalarda alnımdan aldırmam ben yaraya
Bercestem dediğim biricik sendin
Kederi getirdin duygumu yendin
Ömrüme koyunca noktayı fendin
Çekersin elbette zar olur sana
Gönlüne girmeye çıkmışken yola
Zeytin gözlerine vuruldum birden
Meleğe benziyor sordum Berivan
Kanatlandı kalbim kesildim yerden
Başladım hayalin kurdum Berivan
Diline sürdüğün balmıdır nedir
Bağrımı dövdükçe nisan dolusu
Kaç mevsimdir risim biliyormusun ?
Ağzımda küfürler ağız dolusu
Kaç mevsimdir pisim biliyormusun ?
Alışık değilim öksüz çağlara
Bir gün ecel dokunur kirpiğimin ucuna
Biliyorum o gün sen bana ağlayacaksın
Yerinde durur mu hiç hayat ucu ucuna
Biliyorum o gün sen bana ağlayacaksın
Endamlı acılarla vuruşur gecelerin
O yurt edindiğin baykuş yuvası
Düzmeyi bırak da biraz güleyim
Dudağının rengi sevda davası
Büzmeyi bırak da biraz güleyim
Sevenin mekanı aydan aşağı
Unutmak istedim gözümü yumdum
Rüyama takıldı kaldı birisi
Yarin nazarında titreyen mumdum
Üstüme ateşi saldı birisi
Kabına sığmayan düşlerim vardı
Bir yanım artık git desede
Bir yanım gitme kal diyor
Vefasız canımı yaksada
Deli gönül yine yar diyor
Gitmek kolayda dönmesi zor
Birisi susmuşsa bilin yaslıdır
Sessizlik isyanın en son faslıdır
Tebessüm acılı yüzün aslıdır
Mutluyu mutsuzu biz bilemeyiz
Yarınsız düşlerin yorulmuş yüzü
Yaralı yüreğim aşkın sunağı
Zalimlerin değil seven konağı
Ömür gerçeğinde koca bir çağı
Silen varsa desin bizde silelim
Vaz geçtim işte kalp denen duyudan



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!