Yalnızlığı örttün ölmüş bedene
Hayırsız diyorlar çekip gidene
Sığınmak olur mu böyle nedene
Boşuna ağladım ben senin için
Düşlerime gelir gitmez sanmıştım
Bedeni kemirir kanımı içer
Sinem de kalbimi dişler bu haspa
Hevesmiş mazimde gelipte geçer
Aklında olanı düşler bu haspa
Ömür tarlasına ektiğin Çiğit
Gülmeyi denedim beceremedim
Ağlamak kaderim olmuş bu sene
Dalımda kurudum yeşeremedim
Goncasız güllerim solmuş bu sene
Gözümden damladın zehir zemberek
Gece katran karasına bürünürken
Bir cami avlusuna atıldı düşlerim
Asuman dan inip ay yerde sürünürken
Buz dağının ötesinde dondu gülüşlerim
Duyulsaydı şayet Siren babında avazım
Yokluklarda ölensin varlığın eğirmeni
Melekler sana gelir bekleriz çağırmanı
Öğütürken insanı bu hayat değirmeni
Ezilen ezilene bulgurdamısın çocuk
Büyük dediğin küçük adamlar zulüm yapar
Masalımda süslü peri kızıydın
Hasret konar oldu daha ne olsun
Dünden bu günüme ince sızıydın
İçim kanar oldu daha ne olsun
Sabahı bekleyen yetim uykular
Dünyanın cefasını çekenlerden biriyim
Bilmiyorum delirsem dünya çeker mi beni
Yaşarken ölenlerin yorgun kırgın piriyim
Dalında yaprak gibi saçar döker mi beni
Bataklıkta açmıyor kırmızı beyaz güller
Kucaklaşma günü bayramdır ama
Delinin bayramı külüyle olur
Kan revan içinde yürek kırk yama
Delinin bayramı diliyle olur
Daralmış nefesim öyle yorgunum
Bir gece gelirsem kalkıp selamla
Sevinçten süzülsün gözünden damla
Belirtmek gerekse iki kelamla
Melekten öteye giden tanımsın
Demedi mi sana benim kanımsın
Doğsaydın başıma bir öğlen vakti
Sıcacık fakirin sobası gibi
Bekledim gelmedi özlemi yaktı
Lekeli yüzlerin kabası gibi
Karanlık inince korkular başlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!