Kelimelerden kule yapmıyorum ben
Ben, eşitsizliği haykırıyorum
Haykırıyorum avaz avaz açlığı, parasızlığı, yoksulluğu
Yoksulluğu düşündükçe kışın ısınmayan evler geliyor aklıma
Aklıma gelenlerse, başıma...
Bir değişiklik oldu fitili ateşleyen
Kış her şeyi dışlarken
(Ki en iyi bildiğimiz şeydir dışlanmak)
Sarışın bir kadın çıktı sokağa
Lahavle çekti çatıdan sarkan buz
Yürümeye üşenirken
İnsan dermanını nerde olsa tanır
Kuramsal bir derdin pençesindeyken
Gözlerin tamamlıyor gizlerime çizdiğim
Tablonun eksiğini
Ama hayata tutunmanı
Elinden tuttuğun kişi sağlamıyor
Sitemkâr bakınma etrafa,
Bahtımız icabı
Kötü günlerin merkezinde indik.
Utanma,
Biz istemedik çölde bedevi olmayı.
Vatanından göç eyledin diye utanma çocuk
Ebleh diyarlardan kaçışın
Övüncün olsun
Yıka ellerini duru sularla
Ellerinde kiri kalmasın ellerimizin
Savaş senin suçun değil
Görecelidir uyanmanın güzelliği
Buzdan küre ellerin kan doğruyor sevdama
Militan saçların dağınık
Bakışlarında hasta umutsuzluğu
Yatağın kırışan tarafı kopyası yüzünün
Benim hep kafam bozuk
Gün sıradan başlıyor
Öfkeden köpürüyor deniz
Güneş mesaisinde
Buraya kadar her şey normal,
Buna alışığım.
Çehremin fenerlerini söndürünce
Altı üstüne geldi dünyanın
Güzel bir muhitte
Zamansız takvimler içine düştük
Durumumuz müşküldü.
Görüyorum ki;
Yine müsait bir yerde meyil ediyorsun inmeye,
Gidiyorsun...
Ben durur muyum sanıyorsun ardından?
İlk iş, kapıya kadar yolcu ediyorum seni
Hazin vedalaşmadan sonra
Yıkabilirdik tabuları
Taptıkları parayı yakabilirdik gözler önünde
Dosdoğru durunca yol alabilirdik
Belki de yoldan çıkabilirdik, bilinmez
Lakin bir eylem lazımdı bize



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!