Bizim aşk koşumuzda
Ayrılık sevdaya tur bindirmişti
Belki sevda yakalar dedim ama olmadı
Çünkü ayrılık;
Son düzlükteydi.
Bırak şiir olup akayım sana oluk oluk
Türkü olup dilleneyim
Bırak gözyaşlarından özgürce aksın şarkılar
Yağmurlar ıslatsın saçlarını
Ve izin ver, seni annem kadar seveyim.
Bu sefer sen zehrini
Kim zerk etti vücuduma?
Tüm bedenim izlerini silmiş
Elbiselerime sinen kokunu defalarca
Çitilemişken hem de...
Tam da körelmeye yüz tutmuşken hayalin
Az fenalıklar görmedi bu gözler
Az badireler atlatmadı bu cengaver
Ne Köroğlu'na meydan okumadığım kaldı
Ne Kırk Haramiler'in hazinelerini çalmadığım
Zenginden alıp fakire dağıtmışlığımız da çoktur sonra
Robin Hood'la beraber
İkimiz,
İki ayrı ucunda dikiliyoruz
Bir paslı demirin
Sen,
Bize dair bütün duygularını koyuyorsun
Bir tarafa
İlkin gözlerini gördüm
Sonra, yer çekimine inat
Gözlerinin aitliği bedeninle, eğildin kulağıma
Bir ney kutsallığında
Birbiri ardına sıraladın yalanlarını
Yine hiçbir kelamını işitmedim ben
Benim de muzip yanlarım oldu hayata karşı
Ama hiç kalp kırmadım
Üzmedim hiç kimseyi
En çok hoş sohbet masalarda
Rakı yudumlamayı sevdim
Sonra gece yarısı
Düşünün ki bir şehir var
Bugüne dek hiç ayak basmadığım bir şehir...
O şehrin içinde bir kadın
O bana olabildiğince uzakken
Ben ona nefesi kadar yakın
Düşünün ki gezdiği tüm yollarda
Nüfusuna aldanmayın siz kardeşim
Yalnızım ben işte,
Koskoca metropolde,
Beyoğlu sapağında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!