Düne kadar topaldı zaman
Bugün ardından atlı koşsa eremez.
Nereye bu gidiş?
Suda tek başına sekiyor taş
Günaydın!
Kısa zamanda nesli tükenecek olan bakkallar
Çoktan açtılar kepenklerini
Sokağın köşesindeki anne kedinin ağzında
Dünyalar dolusu telaş
Yolculuk çileli
Uzaklaştıkça geçer sanmıştım
Hiç hesaba katmamıştım
Pazartesi günlerinin perişanlığını
Oralara ait değildim,
Benim,
Hep benim,
Tek benim
Her kötü sonun sorumlusu.
Gün sunumu günahlarımın cezasıdır
Haylaz sırtımın arsız kamburu
Maktuller aşık olduklarından beri katillerine
Kavgama kan sıçradığından bu yana
Suyun akışıyla
Yolun yokuşuyla
Ters düşen benim
Bileğim çoktandır hazır bükülmeye
İçinizden değil,
Çemberin dışından basıyorum deklanşöre
Tezatlık şöleni aklımın sınırlarını zorluyor
Kadrajımda onlarca paranormal mütebessim.
Yorgunum...
Yıllar önce bir durakta unutuldum sanki,
Hiç gelmeyenleri beklemekten yoruldum.
Dağı dolandı hüzün
Kasvet kapıya dayandı
Baktığım bütün yüzler tanıdıktı bir vakit
Yirmili yaşlarımla selamlaşırken
Ahalinin sevimli maskotuydu onlar
Memede,
Kundakta,
Kucakta...
Benim adıma toplansın kurul
Önce yalnızlık vardı
Yıllardır süregelen
Usul usul aranış sızdıran bir derin çatlak.
Sonra hükmedemedim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!