Aklım çıkar,
Mümkünü yok yan bakamam
Güdümlü bir füzeye
Ne bernardelliyim,
Ne keskin ustura ağzı,
Ne gözü kara bir palikarya
Çok oldu yörüngelerimin düzleminden sapalı
Vapurları kaçtır kaçırdım işim karşıdayken
Az olsa da inancım mahyaları sevdim ama
İsterim ki sırf bu yüzden günahlarımı bağışlasın Tanrı
Ben vardım hep,
Siz yokken de vardım
Hep vardım ben
Şehirler kurulmazdan önce
Telefon kulübesiydim
Cep aynasıydım cam daha bulunmamışken
Çehremin fenerlerini söndürünce
Altı üstüne geldi dünyanın
Güzel bir muhitte
Zamansız takvimler içine düştük
Durumumuz müşküldü.
Vatanından göç eyledin diye utanma çocuk
Ebleh diyarlardan kaçışın
Övüncün olsun
Yıka ellerini duru sularla
Ellerinde kiri kalmasın ellerimizin
Savaş senin suçun değil
Görecelidir uyanmanın güzelliği
Buzdan küre ellerin kan doğruyor sevdama
Militan saçların dağınık
Bakışlarında hasta umutsuzluğu
Yatağın kırışan tarafı kopyası yüzünün
Benim hep kafam bozuk
Görüyorum ki;
Yine müsait bir yerde meyil ediyorsun inmeye,
Gidiyorsun...
Ben durur muyum sanıyorsun ardından?
İlk iş, kapıya kadar yolcu ediyorum seni
Hazin vedalaşmadan sonra
Yıkabilirdik tabuları
Taptıkları parayı yakabilirdik gözler önünde
Dosdoğru durunca yol alabilirdik
Belki de yoldan çıkabilirdik, bilinmez
Lakin bir eylem lazımdı bize
Berrak ve bulanık
Duygu ve mantık
İyi ve kötü
Cinlik ve saflık...
Ne taraftan baksam yanıldım,
Yakıldım,
Çabuk evrildik
Çoğu şarkılaştı şiirlerin
Bakışlar uzak artık samimiyetten,
Başkalaştı
Davetsiz süzüldü bahçemize zaman
İp atladı çocukluğumuzla, seksek oynadı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!