Mutluyum ben şimdi, kendi dünyamda;
Masamda dem oldu eski anılar.
Maziyi düşünüp hatırlasam da,
Geriye dönüş yok, orda kaldılar.
Yaşanmadı diye bil o günleri
Mazimin üstüne bir çizik çektim,
Silindi gönlümden o eski yerin.
Sen beni kaybettin, bunu bilesin,
Benim için artık, yok bir değerin.
Nasıl inanıp da, nasıl da kandım?
Neden deşip maziyi ağlayıp duruyorsun?
Madem unutmuş seni, hâlâ ne anıyorsun…
Ömür denilen bu şey, anlamazsın tez geçer,
Madem unutmuş seni, hâlâ ne arıyorsun…
Seni candan sevene vereceksen ver değer,
MAHKEME DEVAM EDİYOR
Gecenin nabzı atıyor taş duvarlarda
Bir rüzgâr, eski bir türküyü fısıldıyor
Zaman, bir mendil gibi katlanmış avuçta
Yıldızlar desem suskun bir mahkeme gibi
MAHKÛM OLDUM SENİN HEP HAYALİNE
Mahkûm oldum senin hep hayaline,
Mah Cemalini hiç izleyemedim
Bugünde aklıma geldin sen yine
Yaş doldu gözüme gizleyemedim
Mazimiz senelerdir içimde bir yaradır,
Aklıma her gelişin o yarayı kanatır.
Teselli edemiyor hiçbir şey gönlümü,
Bir tek dileğim kaldı, kavuşmaktan yanadır…
Keşke geri dönüp de hâlimi görebilsen,
MAZİNİN UFKUNA İSTERSEN BİR BAK
MAZİNİN UFKUNA İSTERSEN BİR BAK,
SANA NELER NELER HATIRLATACAK…
SANMA KOLAY GEÇTİ SENSİZ BU YILLAR,
HASRETİN GÖNLÜMDE, SEN BENDEN UZAK…
Maziyi eşeleyip kanatma yaraları,
Onca yıllar geçmiş bak, geri dönüş yok artık.
Silinmeye yüz tutmuş günün hatıraları,
Tekrardan yaşanılmaz, hep mazide bıraktık.
Gözlerimde hayalin, kulaklarımda sesin,
Maziyi unutmamı, nasıl istersin benden?
Unutmam mümkün değil, can çıkmadan bu tenden.
Gözlerimde hayalin, kulaklarımda sesin,
Can evimde yaşarsın, gönlüm vazgeçmez senden.
Seni çok sevdiğimi bilmesin hiç kimseler;
Bir meçhulden geldik,
Diğer bir meçhule gidiyoruz.
Dediği gibi Veysel Ozan’ın
'İki kapılı bir han'
Birinden girdik içeri,
Diğerinden çıkıyoruz anlamadan.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!