Kokun duyuluyor havada,
Doya doya içime çekeyim seni.
Rüzgâr bile kıskanır bazen,
Taşır teninin esintisini.
Bir gül açar adın geçince,
Üstüme yıkıldı,
Dağ gibi bir hasret.
Yaraları sarmaya,
Alışıp unutmaya,
Yıllar yetmez.
Koca bir hayat lazım.
Koş atım koş,
Rüzgar vursun yüzüme.
Toprak savrulsun izimizde,
Gökyüzü yankılansın,
Nalların sesiyle.
Ah o sevmelerin,
İçime içime akmakarın,
Beni derinden yakmaların,
Deli ediyor beni..
İnadına yazmak geliyor içimden, Yazamıyorum..
Ardında yükselir Samanlı Dağı,
Göğe uzanır sessizce,ağır ağır.
Bir yanda İznik Gölü serin serin,
Sularında yansır güneşin ışıltısı.
Zeytinlikler serer yeşilini ovaya,
Ben yabancı değilim bu dar sokağa,
Bu eski taş ev bizim evimiz.
Şu incir ve komşunun erik ağacı,
Çok tırmandım dallarınıza, tanıdınız mı?
Küçücük bir kalbim var,
Oyuncak değil,gerçek…
Bir bakışla kırılır,
Bir gülüşle büyür.
İçine kötülük hiç uğramadı,
Herkes misafir bu dünyada,
Yaşayabildiği kadar.
Nerde nasılım,
Hiç önemi yok halimin.
Seyrederim hayret ile şu alemi.
Yumsam gözlerimi açmasam,
Doğsam yeniden mümkün mü.
Yaşasam çocukluğumu yeniden,
Dolu dolu yaşasam her günümü,
Mümkün mü.
Nasıl da geçiyor zaman hızla...
Hüzün kaplıyor içimi,
Daha doya doya,
Seviyorum geçmişimi..
Hayatın yarattığı,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!