ben ki bu dağların gölgesinde yeşil gözlü bir mahkum
dağlar ki denize uzanır
bu yüzden mavidir kıyısında açan çiçeklerin yaprakları
bu yüzden balık kokar erik ağaçları
ben ki bu dağların çocuğuyum
zamanım varken param olmadı
param varken zamanım yoktu
bu mudur yaşamak
ne kolumdaki saate bakabildim
ne de aynalara
bana saatin kaç olduğunu söyle
Güzel sevdim
Buğday serptim
Ektim toprağa
O güzelin sofrasında konuşulur mu
Sen seversen anlarsın
toprak saklar gözyaşlarımı
sen görmezsin ağaçlar da uçar
kuşlar izler adımlarımı
hava soğuk demeyeceğim
çünkü sokakta sen de varsın
uçmaya çalışan bir kar tanesinde saklısın
erimekten korkma
yağmur olup yaprakların üzerine düşmek güzeldir
Belki geçer korena
Belki yine sokağa çıkıp çarşı pazar gezeriz
Kahveye uğrar bir demli çay içeriz
El ele tutuşup sinemaya gideriz
İskelede balık tutar martıları besleriz...
felsefenin suyu gibi ağacın özü ağacın özü değil gözü çıksın memleketin yeşilinde umursamazlık var derinliğinde bulut yaşamanın çilesinde dibi çıksın memleketin yeni doğmuş işsiz gibi nikotinin dozu boğazından geçirince haram olsun memleketim karasında deniz var derinliğinde bulut aynı anda dört mevsim huyu çıksın memleketin dalgalar da şaşırmış kendisini balık sanıyor elin karaya değdi mi ruhu çıksın memleketin gökyüzü yalan söyledi kar değil güneş yağacak bu sıcak havada bana mont giydirdin ya helal olsun memleketim
gökkuşağı mı daha parlaktır?
yoksa yıldızlar mı?
bence gözlerin
güneş mi daha sıcaktır?
cinayet gibiydi göğsü yarılan oyuncak bebeğin hatırası hiç suçu yokken aktı beyaz kanı pamuk ve köpük intikam alırcasına savruldu bitmiş aşk hikayesi cinayet gibiydi gördüklerim belki de bir ihanetti göğsü yarılmış oyuncak bebek kaldı bir tek geriye ırmak değil kanalizasyon akıyordu saçlarını tarayan nehirde zevki bitmiş aşkın şerbetinde uzandığı yerde cinayet gibi duruyordu oyuncak bebek cinayet gibiydi gördüklerim bence ihanetti
En kalabalık sokaklarda en çok ben yalnız kaldım
Sizin gittiğiniz o renkli sinemalarda ben yoktum
Yağmurun altında otomobil beklerken
Elimde şemsiyem olmadı hiç
Hayatımda bir kez olsun ütülü gömlek giymedim
Ben galiba alıştım yalnızlığa
Ağzımızın tadı, huzurumuz, ruh sağlığımız bozulmadan, iyi bir bayram geçirmemiz dileği ile, sevgiler, selamlar...
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay