Herkeste salamura bir şair hüznü
Kafiye telaşıyla katledildi en güzel kadınlar
Güçlü bir kadın gibi ağlayabilmeli bazen
Sabah olurken sataşmakta hatıralar
Hatıralar ahh en güzel öğünü düşlerimin
Saçlarında takılı kaldı ilki ve sonu baharın
Biri çiçekle müjdeler meyvelere gebe olduğunu
Biri ne güzel vedadır yapraklarına ağaçların
Banaysa zemheri geceler ve kavurucu öğleden sonraları...
Yeni biçilmiş çim gibi kokardı
Her barışmamız
Başımız taze misk deryasıyla uzanırdı göye
Ardımız yanmışlıkların kah çirkin,
kah güzel, bazense sadece geride kaldığı için güzel mezarlığıydı
Üzerine toprak atma zahmetinde bulunmadığımız,
Ellerin sefarad bavulu gibi kokmakta
Anlamayacak ne var
Yani hasret
Yani umut
Yani terk edilmiş hatıralar
Yeni hasretler
Dalgalardan seken taş gibi
Her şahlanış dibe bir adım daha yaklaşmaktı,
Her yudum nefes bir adım yaşam,
Bir adım yok oluştu,
Adın güzel günlerin kapılarına açan anahtarların
Birbirine değdiği zaman çıkardığı sesi anımsatır,
Her biri sana çıkacak olan yolların,
Çocuk seslerinin birbirine karıştığı
Bir yerlerinden tatlı sitemlerin söylendiği
Yıkıla yıkıla öğrendim ben beni yapmayı,
Ceketsiz gece gezinmelerim var
Failinin senin olduğun
Yel değirmenleri bile yokken
Kimeydi bu don kişotluğum?
Ceketsiz gece gezinmelerim var benim
Sonbahar umursamazlığı sarmış
Ucuz tatil kasabalarını
Sanki dağ taş nefes alıyor her yerde yağmur buğusu
Nerede yazın şehzade acelesiyle kapılan bankların meşguliyeti,
Balıkçıların ucuz şarapla merhabaladığı
ilk palamutların kokusu
Bir ümitsiz umuttu hislerim
Gerçeklerse
Struma'nın akıbeti
Yani kavuşamayışlar
Yani rengi göz yaşından solmuş hatıralar
Yani siyah beyaz resimler
Kadın umursamazlığı kadar
Acımasız bir şubat akşamı
Yakamda kokusu çocukluk günlerimden kalma
Bir kaç anı cilası çizilmiş bir piyano adeta
Sessizce beklemekte beni
Bir ağır ki ellerim ellerine değmediği günlerde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!