En büyük tembelliktir iyimserlik
Kabul etmektir yenilgiyi
Oysa yağan kar en sevmediği eldir
Toprak damlı evlerin
Gün gelecek ezileceksin
Kim bilir kaç kişi alacaklı otogarlardan, limanlardan, tren garlarından,
Bir ucuz serenatla kim bilir kimleri gönderdi kimler?
Bir daha geri dönmediler,
Dönse de eskisi gibi değil hiç kimsecikler,
Kim geldiyse sende eskidi.
Sen hep diri kaldın.
En güzel yaram
Kabuk bağlamayasın diye
Hatıraların gün aşırı deştiği,
Ellerin o güzel ellerin
Çirkin yüreğime dokunduğunda
Paslı ruhumda gezindiğinde
Bir başka güzeldiler
Sanırsın kılıçartığı şarap mahzenlerinde
Ömürler Tüketmiş,
Kubbesiz kalabalıklara
en büyük çözümdü yağmurlar
Nihayet baş başa deniz ve kumsal,
Sanırsın birer uçurtma albatroslar,
Kırmızı kabanlı kadınlar lazım
Sende sahte baharlar var,
İçin hep kar, boran.
Gözlerinden kaç kez gördüm,
Gözlerin en güzel pencere, ruhunu seyrettiğim,
Peki sayın bayan peki,
Bana Maria İle Raif’i çizebilir misin Abidin?
Kendi perişanlığımı bir yerlerde kalsın şimdi,
Kaç lira bir Berlin kaptan,
Holokost vardı genlerinde kadının
Çabuk gidilmeliydi Berlin’den
Kurşun kaplı bir gökyüzü yokluğun
Mor bulutlar bile daha insaflı
Bir yerlerden gün doğacaktı
Neresiydi doğu, neresi batı
Salondaki çiçek bir damla şefkate muhtaç
Bir yerlerde yağmur yağıyor hissediyorum
Kirli yosun kokardı ruhun
Tıpkı sahilleri gibi
İlçe görünümlü köyüm Kurucaşile
Ne pahalı bir konu değiştirme bahanesiydi
Ucuz şarap yan etkisi sevişmelerimiz
Eski aşklar kokar
Güz yaprakları
Baharsa belirsiz bir gonca
Bir Mart akşamı ansızın açıvermişler
Hemde onlarca, onlarca
Eski aşklar kokar



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!