Zift kokulu ıslak sarı halatlar var
Saçlarından ayıkladığım sigara dumanı gelir hatrıma
Beşinci senem sürgünde, beşinci durağım
Bir özensiz telaşa kurban gitmiş isimleri var kasabaların
Gözlerin gelir hatrıma puslu sabahlarında karadenizin
Öyle ağlamaklı, her ayrılığa
Ekim rüzgarlarında eteklerinden papatyalar dökülürdü
Ben ardından bakardım
Ben senin hep ardından bakardım
Yüreğinin biryerlerinde hep birileri
Ekim rüzgarlarında dökülürdü eteklerinden papatyalar
Ceketsiz gece gezinmelerim var
Faili sen olan
Yel değirmenleri bile yokken
Kimeydi bu don kişotluğum?
Ceketsiz gece gezinmelerim var benim
Kulağıma geliyor yine
Bir yerlerde fakir edebiyatı yapılmakta
Yine birileri bilmem kaç işçinin bir aylık maaşı ederinde
Ceketini yağmura siper ediyor, sözde
Nerede kaldı etek giyen kadınlar
Fırtına var
Gökyüzü kalabalık
Bir yerlerde gök kuşağı olacaktı
Güneş nerede kaldı
Boşuna elektriğin kesilmesi
traş köpüğü kokar
benim tüm yeni başlangıçlarım
suratımda dün geceden kalma
sakal katliamının ince izleri
düş kiri sürülmüşken tüm sekreterlere
kim ulan bu kalem eteği sevdigime sevdiren,
Mektepsiz müteahhitlerin diktiği,
Ruhsuz apartmanlar nereden bilsinler,
Parmak izi kadar özel olduğunu her bir gecekondunun.
Bir kere temelinde harcında yoktur
sömürülmüş alın teri,
Bakmayın çatlamış, düzenden azade briket duvarlarına,
Banyo tuvalet bir,
İki göz odalı
Çarşıya, hastaneye, okula uzak
Geceleri en güzel hayallerin sarayı
Evlerimiz
Kaldırım tozu var bütün şiirlerde
Sürgün öğretmen manzaralı bütün nakaratlar
Anadolunun kalabalık dışlanmışlığı var bütün
Terkedilişlerde
Neyse ki
Kavun kokan yaz ortası akşamlarına denk geldi
Yine hatırladım,
Mevzu sensen eğer
Sofrada bir şişe rakı belirir
Anason kar etmiyor
Hayallerimi sek içmem gerek yine



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!