Ne güzel yaratmış Yüce Yaradan
Dağların başında karda güzeldir
Al yeşil geyinmiş salınır gezer
Cilvesi, nazıyla yarda güzeldir
Bezemiş, süslemiş cümle cihanı
Bunca hikmetleri, bunca ihsanı
Nakış, nakış işlemiştir her yanı
Pembesi, turuncu, morda güzeldir
Tatlı dille aşka gelir gönüller
Yar yari görünce bayramı neyler
Eyilir önünde secdegah eyler
Sevgisi, sevdası harda güzeldir
Birliğe erince şad olur insan
Kaldırır perdeyi canına canan
Her zerre üstünde Rahimi Rahman
Keremi, rahmeti, nurda güzeldir
Doğan Baba durmuş idim darına
Ermek için hikmetine sırrına
Bakın varlığın, bakın varına
Ayvası, turuncu, narda güzeldir.
Ozan DOĞAN CAN BABA
Cebrail Hüdadan haber getirdi
Muhammed miraca varacan diye
Gönüller şad oldu birliğe erdi
Hakkın cemalini görecen diye
Resullah bir gece nazar eyledi
Varıp aşkın deryasını boyladı
Cebrail Burakı hazır eyledi
Sırrı muntenaya varacan diye
Burakın sırtında himmet eyledi
Arşı, kürşü bir hamlede boyladı
Hakkın nazarında divana durdu
Haktalaya Resul olacan diye
Ay ile güneşi şahit bildiler
Cümle melekeler divan durdular
Muhammed nebiye secde oldular
Rabbinden himmeti alasın diye
Miraca giderken bir arslan gördü
Bu ne hikmet Ya Rab geriye durdu
Arslan yol vermedi önüne vardı
Hakkın hikmetine eresin diye
O anda Cebrail nazar eyledi
Hüdanın sırrını beyan eyledi
Hatemi aslana nişan söyledi
Sırrı hakikate eresin diye
Hatemi arslanın ağzına verdi
Arslan himmet etti kenara durdu
Muhammet keramet ehline vardı
Hikmet Hüdadandır göresin diye
Oku dedi bir ses hakkın adıyla
Cihanı var etti onun aşkıyla
Gelip geçen bunca adem,evliya
Onlarada ışık olasın diye
Geriye dönerken bir kubbe gördü
Varıp o kubbeye kapıda durdu
Bu ne alamettir kapısın vurdu
Kırkların cemine giresin diye
Dediler kimsiniz niçin geldiniz
Muhammed resulum beni biliniz
Dediler gidiniz yanlış geldiniz
Hakikatte karar kılasın diye
Resul ol kapıya üç kere vardı
İçeri girmedi geriye durdu
Cebrail Hüdanın emri buyurdu
İllah o yapıya girecen diye
Hz.Muhammed o kapıya bir daha vardı
Ben bir fakir kulum cevap buyurdu
Açtılar kapıyı içeri girdi
Benlik davasından geçesin diye
Cümlesi ayağa kalkıp durdular
Hakkın Resuluna buyur dediler
Gönül birliğinde karar kıldılar
Hakikat ehlini göresin diye
Dedi kimlersiniz başınız kimdir
Küçüğünüz kimdir, yaşlınız kimdir
Erkanınız nedir, piriniz kimdir
Kırkını bir canda bilesin diye
Dediler kırklarız kırkımız birdir
Erkanımız birdir, çarkımız birdir
Şahı Merdan Ali bizlere pirdir
O yolu erkanı süresin diye
Saydım otuz dokuz biriniz nerde
Selman Farsa gitti hazır bil burda
Bir nişan istedi Hak meydanında
Hakkın kelamını sorasın diye
Murteza koluna neşteri vurdu
Cümlenin kolundan kan revan oldu
Bir damla kanda gaipten geldi
Selmandan bu nişan bilesin diye
Cümlesi oturdu hasbu hal oldu
HZ.Muhammed coş oldu kelam bal oldu
Ali hatemini Resula verdi
Keramet Alinin bilesin diye
Bir üzüm danesi Selman getirdi
Şerbet et Ya Resullaha yetirdi
Cebrail cennetten bir tas getirdi
İçip o şerbeti coşasın diye
Resullah üzümü şerbet eyledi
Hakkın kelamını coştu söyledi
Şerbeti içenler mesti boyladı
Edebi erkanı süresin diye
Bir semah kurdular ulu divanda
Hakikat çırası yandı cihanda
Hz.Muhammed semahta pervaz olanda
Başında serpuşun düşülsün diye
Kırklar o serpuşu kırka böldüler
Sarıp bellerine çok şad oldular
Giyinip, kuşanıp şara vardılar
Hakikat yoluna giresin diye
Hz.Muhammed miracı tamam eyledi
Hakikat yolunda karar eyledi
Can Baba bu kelamı beyan eyledi
Erenler dergahta dinlesin diye
Ozan Doğan Can Baba
Muhabbeti kevser yaptım
Himmet eyle iç kardeşim
Gül dalından tarik yaptım
Gel altuından geç kardeşim
İçene derde devadır
Bu ne güzel bir sevdadır
Ayrı kaldın çok zamandır
Gönül kapın aç kardeşim
Tarık sırat misalidir
Dünyadaki timsalidir
Destı Muhammed Alidir
Değenlere hac kardeşim
Kurulunca ulu divan
Klavuzdur Şahı Merdan
Bu erkandan geçen her can
Sanki kurban, koç kardaşım
Doğan Baba söyler sözü
Hak, Muhammed Ali özü
Kör ise münkürün gözü
Bende midir suç kardeşim
La ilahe illallah
Muhammeden resulullah
Yol erenler yoludur, hal erenler halidir
Gafil olmayın erenler, değen usta elidir.
Usta nefesi, hidayeti Ali,Desti Şah Allah, Muhammed,Ali
Günahkarım günahımı bağışla ey şah
Muhammed Mustafa ol Ali dergah
Tövbe günahlarıma estafurul
Ozan Doğan Can Baba
Yaratıdı can verildi
Adem Seyfullah denildi
Cennette mihman edildi
Muharremin aşkı için
Nuhu kurtardı tufandan
İbrahimi ateş nardan
Birde koç gönderdi nurdan
Muharremin aşkı için
Eyup pak oldu yaradan
Yusuf sağ çıktı kuyudan
Musa yol aldı deryadan
Muharremin aşkı için
İsa semaha çekildi
İslam bayrağı dikildi
Putlar yerlere döküldü
Muharremin aşkı için
Bunca resul geldi, gitti
Cümleside niyet etti
Peygamberde oroç tuttu
Muharremin aşkı için
Zalim ciğerler dağladı
Ehlibeyt kara bağladı
Cümle mahlukat ağladı
Muharremin aşkı için
Ehlibeytin sevdasını
Can Baba çeker yasını
Pişiririz çorbasını
Muharremin aşkı için
Ozan Doğan Can Baba
Hak yoluna gönül ile bağlandık
Adem ile Nuha niyazımız var
Hakikatın ateşiyle dağlandık
Musaya, İsaya niyazımız var
Hz.Muhammed Aliye ikrar vermişiz
Hasan,Hüseyini rehber kılmışız
İnsanı Hak bilip divan durmuşuz
Zeyneli Abaya niyazımız var
Muhammed Bakırdır keramet ehli
Caferi Sadıktan öğrendik yolu
Musayı Kazımdan içtik bir dolu
Aliyul Rızaya niyazımız var
Taki,Naki ile gönül bir ettik
Aliyul Askerle erkan yürüttük
İmam Mehdi ile sırrı sır ettik
Bektaşı Veliye niyazımız var
Enel Hak Mansuru dara götürdü
Hak aynımda Nesemiyi yüzdürdü
Şah dedi Pir Sultan serini verdi
Cümle ermişlere naiyazımız var
Erenler saf olup divan kurmuşlar
Birlik sofrasından nasip almışlar
Doğan bunca canlar gelip geçmişler
Mürşidi kamile niyazımız var
Ozan Doğan Can Baba
Şeytan asi olmasaydı
Kibir haset olurmuydu
Kainata sultan olan
Adem kudret bulur muydu
Havva sözünde dursaydı
Adem ona uymasaydı
Nazla,cilve olmasaydı
Aşk, muhabbet olur muydu
Törermiydi insan oğlu
Cümle alem dolu, dolu
Yürürmüydü Hakkın yolu
Dağ, taş Hakkı bilir miydi
Kim çağırırdı mevlayı
Eylermiydi secdegahı
Kim terk ederdi dünyayı
Azrail can almasaydı
Boyun büküp gündüz,gece
Kim yapardı rükü,secde
İnanana bir güvence
Sonu cennet olmasaydı
Zahit tövbe çekermiydi
Göz yaşını dökermiydi
Eyilipte kalkarmıydı
Cennet kuru çöl olsaydı
Huri, gılman vermeseydi
Bal,süt,şarap sunmasaydı
Türlü nimet dolmasaydı
Cennet,cennet olur muydu
Nemrudun ateşi,narı
Kül ederdi diri, diri
Ol Hüdanın kudret nuru
Halile kalkan olmasaydı
Eyup şifa bulurmuydu
Derdı derman olurmuydu
Bir tek canlı kalırmıydı
Nuha ferman gelmeseydi
Musa tura varmasaydı
Orda Hakkı görmeseydi
Asasıyla vurmasaydı
Deryada yol alır mıydı
Bakireden doğmasaydı
Çarmıha gerilmeseydi
İsa göge ermeseydi
Ruhul Küdüs olur muydu
Cehaleti görmeseydi
Hak yoluna girmeseydi
Varın, yoğun vermeseydi
Resul,resul olur muydu
Haktan kuvvet olmasaydı
Karşı çıkıp durmasaydı
Putlarını kırmasaydı
İslamiyet yürür müydü
Mazluma el olmasaıdı
Hizmeti Hak görmeseydi
Hakikate ermeseydi
Ali turab olurmuydu
Cehennemin korkusu var
Yoksa insan bin kez azar
Olmasaydı ölüm mezar
Dünyada yer kalır mıydı
Rahmana söz vermeseydi
İkrarında durmasaydı
Halile koç inmeseydi
Kurban,bayram olur muydu
Dalda meyvalar kururdu
Dağı,taşı ot bürürdü
Dünya boş döner dururdu
İnsanoğlu olmasaydı
İnsanda nefs olmasaydı
İstek,arzu duymasaydı
Yeme,içme olmasaydı
Çalışma, iş olurmuydu
Sevda,sevgi olmasaydı
Gönüllere dolmasaydı
Çoluk, çocuk olmasaydı
Evde şenlik olur muydu
Yezide boyun eyseydi
Bir kenara çekilseydi
Can,baş feda etmeseydi
Hüseyin Şah olur muydu
Cahil taraf olmasaydı
Molla fetva vermeseydi
Canlar orda yanmasaydı
Sivas mezar olur muydu
Senlik, benlik olmasaydı
Kin, hüsümet sürmeseydi
Ateş verip yakmasaydı
Maraş viran olur muydu
Kendi yaptı kendi kurdu
Çıkıp seyranına durdu
Doğan cana bir aşk verdi
Yoksa hizmet yürür müydü.
Ozan Doğan Can Baba
İnsandır dünyada en kutsal varlık
Soyuna, boyuna bakmaz ozanlar
İlimin, bilimin yolu uygarlık
Cehalete çanak tutmaz ozanlar.
Güneş gibi doğup karanlık güne
Klavuz olmuşlar düne bu güne
Korkmadan yürürler zalim üstüne
Hüseyinden geri durmaz ozanlar.
Namert sofrasına eyilen başın
Yüzüne bakmazlar münkür,kallaşın
Zulumat narıyla kaynamış aşın
Tadını,tuzunu bilmez ozanlar.
Asalet hastalık olmuş tenine
Baban, deden göçmüş,gitmiş sana ne
Herkesin hizmeti kendi kendine
Asillik, asalet gütmez ozanlar.
Ozanlar bu yolun pirleri idi
Gerçeği haykıran erleri idi
Pir Sultan,Hatayi, Nesemi gibi
Can Baba yolundan dönmez ozanlar.
Ozan Doğan Can Baba
Gün boyu yatarsın sessiz sedasız
Ayakata durmanı özledik baba
Sanki garibansın sanki kimsesiz
Kalkıp oturmanı özledik baba
Bir zaman gezerdin deli tay gibi
Kalkıp otururdun çelik yay gibi
Evin barkın sofran bir saray gibi
Giyinip gezmeni özledik baba
Koca bir çınardın dimdik ayakta
Şimdi mahküm gibi kaldın yatakta
Nasılda yürürdün yolda sokakta
Sesini sedanı özledik baba
Kalmadı dizinde ferin dermanın
Geride kalan ne bir tatlı canın
Epey zaman oldu aynı sofranın
Üstüne varmanı özledik baba
Saçın yan tarardın kaç kız sevdiğin
Boynunda kravat vali gibiydin
Ömür tarlasına ekip biçtiğin
Ekinin harmanın özledik baba
Yok mu bu ahvalin hiçmi umudu
Unuttun güneşi gögü bulutu
Yaşlanmanın ahı senimi tuttu
Gençlik günlerini özledik baba
Daha sen buradasın kalmadı birlik
Ne hatır ne gönül ne kaldı dirlik
Her kes bir baş oldu belli sensizlik
Halimizi sormanı özledik baba
Anam hizmetini yapar özünden
Garibanı sızı vurur dizinden
Oda perişandır iki gözünden
Elinden tutmanı özledik baba
Gene hizmetinde kusur etmedi
Sensiz hiç bir yere adım atmadı
Gece sabahlara kadar yatmadı
Yan yana durmanı özledik baba
Dünya dönüp dursun mühimi sence
Zaman gelir geçer gündüzmü gece
Nedir bu hallerin sanki bilmece
Doğancan gülmeni özledik baba
Ozan Doğan Can Baba
Sana sesleniyom sana Yaradan
Ban da bir emir versen ne olur
Bunca asır geldi geçti aradan
Cebraille haber salsan ne olur
Yeniden bir düzen kursam aleme
Prangalar vursam zülme zalime
Şimdi ihtiyaç var böyle hakime
Mazlumun halini sorsam ne olur
Parselleyip bölerisem dünyayı
Ayırmam fakiri, ağayı, beyi
Elinden alırdım yüz pare köyü
Her kesin hakkını versem ne olur
Okullar açardım en uzak öye
Çocuklar kör cahil kalmasın diye
İlmi, feni rehber etsinler diye
Cehalet ilmini yaksam ne olur
En uzak öşeye yol götürürdüm
Suyu, elektrik bol götürürdüm
Telefon, Tv. uydu,internet tel götürürdüm
Köyleri şehire bağlasam ne olur
Her kesin derdine olurdum derman
Kanser, şiroz, aidise vermezdim aman
Cümle kullarını her tür yaradan
Bir çırpıda pir pak etsem ne olur
Aslanı, çakala boğdurmaz idim
Haklıyı, haksıza dövdürmez idim
Çalanı, çırpanı güldürmez idim
Adalet atına binsem ne olur
Kimsenin işini sürmezdim zora
Şifa dağıtırdım topala, köre
İbret olsun diye yılda bir kere
Hakkı, adaleti kursam ne olur
Her şeye kadirsin yüce yaradan
İkiliği kaldırırdım ardan
haberdar ederdim ayet,süreden
Kuranın dilini çözsem ne olur
Günahını silerdim cümle kulların
Karnını doyurup yetim, dulların
Yüzünü güldürüp cümle canların
Yoksulluğu taşa çalsam ne olur
Kolunu bükerdim nuska yazanın
Büyü yapıp yalanları dizenin
Dini alet eden yobaz, bağnazın
Söküp temelinden yıksam ne olur
Kimsenin kimsede kalmaz hesabı
Kulların gülerdi olmazdı asabi
Bu arada bende yaşardım tabi
Köşemde bir mekan kursam ne olur
İşçiyi, memuru memnun ederdim
Siğorta, sendika, kadro verirdim
Taşron, mutahidi dağa sürerdim
Çalışanın kadrini bilsem ne olur
Emekl ikimseye muhtaç olmazdı
Meclisten, Bakandan medet ummazdı
Maaş kuyruğunda düşüp ölmezdi
Hakkını evinde alsa ne olur
Kimseyi, kimseye etmezdim muhtaç
Biri tok gezerken yüz tanesi aç
Bütün yaralara olurdum ilaç
Dertlilere derman olsam ne olur
Kimseyi kiracı evsiz koymazdım
Söz verince arkasından caymazdım
Doğan Baba bir kibire uymazdım
Eski ahvalime dönsem ne olur
Ozan Doğan Can Baba
Bakın enğinlere,düze
Yolar bile semah döner
Yer verir gece, gündüze
Onlar bile semah döner
Akar yüceden engine
Yol bulur gider bendine
Dolanır kendi, kendine
Seller bile semah döner
Yaprak daldan dökülürken
Duman göge çekilirken
Deli poyraz estirirken
Yeller bile semah döner
Dönsün canlar semahlarda
Tenhalarda,meydanlarda
Bülbül öter bahçe, bağda
Güller bile semah döner
Sır eyledik sırdır dedik
Bu uğurda can,baş verdik
Şimdi kenarlarda durduk
Eller bile semah döner
Semahlar dönülsün nerde
Kavğası var orda,burda
Seyredin havada, yerde
Kuşlar bile semah döner
Doğan Canım bir divane
Aşk ile döner pervane
Binmiş ahiret salına
Kallar bile semah döner
Kallar; evlerine geriye dönenler
Ozan Can Baba
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!