Doğan Türkdoğan Şiirleri - Şair Doğan Tü ...

Doğan Türkdoğan

Ne güzel yaratmış Yüce Yaradan Dağların başında karda güzeldir Al yeşil geyinmiş salınır gezer Cilvesi, nazıyla yarda güzeldir Bezemiş, süslemiş cümle cihanı Bunca hikmetleri, bunca ihsanı Nakış, nakış işlemiştir her yanı Pembesi, turuncu, morda güzeldir Tatlı dille aşka gelir gönüller Yar yari görünce bayramı neyler Eyilir önünde secdegah eyler Sevgisi, sevdası harda güzeldir Birliğe erince şad olur insan Kaldırır perdeyi canına canan Her zerre üstünde Rahimi Rahman Keremi, rahmeti, nurda güzeldir Doğan Baba durmuş idim darına Ermek için hikmetine sırrına Bakın varlığın, bakın varına Ayvası, turuncu, narda güzeldir. Ozan DOĞAN CAN BABA

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Cebrail Hüdadan haber getirdi Muhammed miraca varacan diye Gönüller şad oldu birliğe erdi Hakkın cemalini görecen diye Resullah bir gece nazar eyledi Varıp aşkın deryasını boyladı Cebrail Burakı hazır eyledi Sırrı muntenaya varacan diye Burakın sırtında himmet eyledi Arşı, kürşü bir hamlede boyladı Hakkın nazarında divana durdu Haktalaya Resul olacan diye Ay ile güneşi şahit bildiler Cümle melekeler divan durdular Muhammed nebiye secde oldular Rabbinden himmeti alasın diye Miraca giderken bir arslan gördü Bu ne hikmet Ya Rab geriye durdu Arslan yol vermedi önüne vardı Hakkın hikmetine eresin diye O anda Cebrail nazar eyledi Hüdanın sırrını beyan eyledi Hatemi aslana nişan söyledi Sırrı hakikate eresin diye Hatemi arslanın ağzına verdi Arslan himmet etti kenara durdu Muhammet keramet ehline vardı Hikmet Hüdadandır göresin diye Oku dedi bir ses hakkın adıyla Cihanı var etti onun aşkıyla Gelip geçen bunca adem,evliya Onlarada ışık olasın diye Geriye dönerken bir kubbe gördü Varıp o kubbeye kapıda durdu Bu ne alamettir kapısın vurdu Kırkların cemine giresin diye Dediler kimsiniz niçin geldiniz Muhammed resulum beni biliniz Dediler gidiniz yanlış geldiniz Hakikatte karar kılasın diye Resul ol kapıya üç kere vardı İçeri girmedi geriye durdu Cebrail Hüdanın emri buyurdu İllah o yapıya girecen diye Hz.Muhammed o kapıya bir daha vardı Ben bir fakir kulum cevap buyurdu Açtılar kapıyı içeri girdi Benlik davasından geçesin diye Cümlesi ayağa kalkıp durdular Hakkın Resuluna buyur dediler Gönül birliğinde karar kıldılar Hakikat ehlini göresin diye Dedi kimlersiniz başınız kimdir Küçüğünüz kimdir, yaşlınız kimdir Erkanınız nedir, piriniz kimdir Kırkını bir canda bilesin diye Dediler kırklarız kırkımız birdir Erkanımız birdir, çarkımız birdir Şahı Merdan Ali bizlere pirdir O yolu erkanı süresin diye Saydım otuz dokuz biriniz nerde Selman Farsa gitti hazır bil burda Bir nişan istedi Hak meydanında Hakkın kelamını sorasın diye Murteza koluna neşteri vurdu Cümlenin kolundan kan revan oldu Bir damla kanda gaipten geldi Selmandan bu nişan bilesin diye Cümlesi oturdu hasbu hal oldu HZ.Muhammed coş oldu kelam bal oldu Ali hatemini Resula verdi Keramet Alinin bilesin diye Bir üzüm danesi Selman getirdi Şerbet et Ya Resullaha yetirdi Cebrail cennetten bir tas getirdi İçip o şerbeti coşasın diye Resullah üzümü şerbet eyledi Hakkın kelamını coştu söyledi Şerbeti içenler mesti boyladı Edebi erkanı süresin diye Bir semah kurdular ulu divanda Hakikat çırası yandı cihanda Hz.Muhammed semahta pervaz olanda Başında serpuşun düşülsün diye Kırklar o serpuşu kırka böldüler Sarıp bellerine çok şad oldular Giyinip, kuşanıp şara vardılar Hakikat yoluna giresin diye Hz.Muhammed miracı tamam eyledi Hakikat yolunda karar eyledi Can Baba bu kelamı beyan eyledi Erenler dergahta dinlesin diye Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Muhabbeti kevser yaptım Himmet eyle iç kardeşim Gül dalından tarik yaptım Gel altuından geç kardeşim İçene derde devadır Bu ne güzel bir sevdadır Ayrı kaldın çok zamandır Gönül kapın aç kardeşim Tarık sırat misalidir Dünyadaki timsalidir Destı Muhammed Alidir Değenlere hac kardeşim Kurulunca ulu divan Klavuzdur Şahı Merdan Bu erkandan geçen her can Sanki kurban, koç kardaşım Doğan Baba söyler sözü Hak, Muhammed Ali özü Kör ise münkürün gözü Bende midir suç kardeşim La ilahe illallah Muhammeden resulullah Yol erenler yoludur, hal erenler halidir Gafil olmayın erenler, değen usta elidir. Usta nefesi, hidayeti Ali,Desti Şah Allah, Muhammed,Ali Günahkarım günahımı bağışla ey şah Muhammed Mustafa ol Ali dergah Tövbe günahlarıma estafurul Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Yaratıdı can verildi Adem Seyfullah denildi Cennette mihman edildi Muharremin aşkı için Nuhu kurtardı tufandan İbrahimi ateş nardan Birde koç gönderdi nurdan Muharremin aşkı için Eyup pak oldu yaradan Yusuf sağ çıktı kuyudan Musa yol aldı deryadan Muharremin aşkı için İsa semaha çekildi İslam bayrağı dikildi Putlar yerlere döküldü Muharremin aşkı için Bunca resul geldi, gitti Cümleside niyet etti Peygamberde oroç tuttu Muharremin aşkı için Zalim ciğerler dağladı Ehlibeyt kara bağladı Cümle mahlukat ağladı Muharremin aşkı için Ehlibeytin sevdasını Can Baba çeker yasını Pişiririz çorbasını Muharremin aşkı için Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Hak yoluna gönül ile bağlandık Adem ile Nuha niyazımız var Hakikatın ateşiyle dağlandık Musaya, İsaya niyazımız var Hz.Muhammed Aliye ikrar vermişiz Hasan,Hüseyini rehber kılmışız İnsanı Hak bilip divan durmuşuz Zeyneli Abaya niyazımız var Muhammed Bakırdır keramet ehli Caferi Sadıktan öğrendik yolu Musayı Kazımdan içtik bir dolu Aliyul Rızaya niyazımız var Taki,Naki ile gönül bir ettik Aliyul Askerle erkan yürüttük İmam Mehdi ile sırrı sır ettik Bektaşı Veliye niyazımız var Enel Hak Mansuru dara götürdü Hak aynımda Nesemiyi yüzdürdü Şah dedi Pir Sultan serini verdi Cümle ermişlere naiyazımız var Erenler saf olup divan kurmuşlar Birlik sofrasından nasip almışlar Doğan bunca canlar gelip geçmişler Mürşidi kamile niyazımız var Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Şeytan asi olmasaydı Kibir haset olurmuydu Kainata sultan olan Adem kudret bulur muydu Havva sözünde dursaydı Adem ona uymasaydı Nazla,cilve olmasaydı Aşk, muhabbet olur muydu Törermiydi insan oğlu Cümle alem dolu, dolu Yürürmüydü Hakkın yolu Dağ, taş Hakkı bilir miydi Kim çağırırdı mevlayı Eylermiydi secdegahı Kim terk ederdi dünyayı Azrail can almasaydı Boyun büküp gündüz,gece Kim yapardı rükü,secde İnanana bir güvence Sonu cennet olmasaydı Zahit tövbe çekermiydi Göz yaşını dökermiydi Eyilipte kalkarmıydı Cennet kuru çöl olsaydı Huri, gılman vermeseydi Bal,süt,şarap sunmasaydı Türlü nimet dolmasaydı Cennet,cennet olur muydu Nemrudun ateşi,narı Kül ederdi diri, diri Ol Hüdanın kudret nuru Halile kalkan olmasaydı Eyup şifa bulurmuydu Derdı derman olurmuydu Bir tek canlı kalırmıydı Nuha ferman gelmeseydi Musa tura varmasaydı Orda Hakkı görmeseydi Asasıyla vurmasaydı Deryada yol alır mıydı Bakireden doğmasaydı Çarmıha gerilmeseydi İsa göge ermeseydi Ruhul Küdüs olur muydu Cehaleti görmeseydi Hak yoluna girmeseydi Varın, yoğun vermeseydi Resul,resul olur muydu Haktan kuvvet olmasaydı Karşı çıkıp durmasaydı Putlarını kırmasaydı İslamiyet yürür müydü Mazluma el olmasaıdı Hizmeti Hak görmeseydi Hakikate ermeseydi Ali turab olurmuydu Cehennemin korkusu var Yoksa insan bin kez azar Olmasaydı ölüm mezar Dünyada yer kalır mıydı Rahmana söz vermeseydi İkrarında durmasaydı Halile koç inmeseydi Kurban,bayram olur muydu Dalda meyvalar kururdu Dağı,taşı ot bürürdü Dünya boş döner dururdu İnsanoğlu olmasaydı İnsanda nefs olmasaydı İstek,arzu duymasaydı Yeme,içme olmasaydı Çalışma, iş olurmuydu Sevda,sevgi olmasaydı Gönüllere dolmasaydı Çoluk, çocuk olmasaydı Evde şenlik olur muydu Yezide boyun eyseydi Bir kenara çekilseydi Can,baş feda etmeseydi Hüseyin Şah olur muydu Cahil taraf olmasaydı Molla fetva vermeseydi Canlar orda yanmasaydı Sivas mezar olur muydu Senlik, benlik olmasaydı Kin, hüsümet sürmeseydi Ateş verip yakmasaydı Maraş viran olur muydu Kendi yaptı kendi kurdu Çıkıp seyranına durdu Doğan cana bir aşk verdi Yoksa hizmet yürür müydü. Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

İnsandır dünyada en kutsal varlık Soyuna, boyuna bakmaz ozanlar İlimin, bilimin yolu uygarlık Cehalete çanak tutmaz ozanlar. Güneş gibi doğup karanlık güne Klavuz olmuşlar düne bu güne Korkmadan yürürler zalim üstüne Hüseyinden geri durmaz ozanlar. Namert sofrasına eyilen başın Yüzüne bakmazlar münkür,kallaşın Zulumat narıyla kaynamış aşın Tadını,tuzunu bilmez ozanlar. Asalet hastalık olmuş tenine Baban, deden göçmüş,gitmiş sana ne Herkesin hizmeti kendi kendine Asillik, asalet gütmez ozanlar. Ozanlar bu yolun pirleri idi Gerçeği haykıran erleri idi Pir Sultan,Hatayi, Nesemi gibi Can Baba yolundan dönmez ozanlar. Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Gün boyu yatarsın sessiz sedasız Ayakata durmanı özledik baba Sanki garibansın sanki kimsesiz Kalkıp oturmanı özledik baba Bir zaman gezerdin deli tay gibi Kalkıp otururdun çelik yay gibi Evin barkın sofran bir saray gibi Giyinip gezmeni özledik baba Koca bir çınardın dimdik ayakta Şimdi mahküm gibi kaldın yatakta Nasılda yürürdün yolda sokakta Sesini sedanı özledik baba Kalmadı dizinde ferin dermanın Geride kalan ne bir tatlı canın Epey zaman oldu aynı sofranın Üstüne varmanı özledik baba Saçın yan tarardın kaç kız sevdiğin Boynunda kravat vali gibiydin Ömür tarlasına ekip biçtiğin Ekinin harmanın özledik baba Yok mu bu ahvalin hiçmi umudu Unuttun güneşi gögü bulutu Yaşlanmanın ahı senimi tuttu Gençlik günlerini özledik baba Daha sen buradasın kalmadı birlik Ne hatır ne gönül ne kaldı dirlik Her kes bir baş oldu belli sensizlik Halimizi sormanı özledik baba Anam hizmetini yapar özünden Garibanı sızı vurur dizinden Oda perişandır iki gözünden Elinden tutmanı özledik baba Gene hizmetinde kusur etmedi Sensiz hiç bir yere adım atmadı Gece sabahlara kadar yatmadı Yan yana durmanı özledik baba Dünya dönüp dursun mühimi sence Zaman gelir geçer gündüzmü gece Nedir bu hallerin sanki bilmece Doğancan gülmeni özledik baba Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Sana sesleniyom sana Yaradan Ban da bir emir versen ne olur Bunca asır geldi geçti aradan Cebraille haber salsan ne olur Yeniden bir düzen kursam aleme Prangalar vursam zülme zalime Şimdi ihtiyaç var böyle hakime Mazlumun halini sorsam ne olur Parselleyip bölerisem dünyayı Ayırmam fakiri, ağayı, beyi Elinden alırdım yüz pare köyü Her kesin hakkını versem ne olur Okullar açardım en uzak öye Çocuklar kör cahil kalmasın diye İlmi, feni rehber etsinler diye Cehalet ilmini yaksam ne olur En uzak öşeye yol götürürdüm Suyu, elektrik bol götürürdüm Telefon, Tv. uydu,internet tel götürürdüm Köyleri şehire bağlasam ne olur Her kesin derdine olurdum derman Kanser, şiroz, aidise vermezdim aman Cümle kullarını her tür yaradan Bir çırpıda pir pak etsem ne olur Aslanı, çakala boğdurmaz idim Haklıyı, haksıza dövdürmez idim Çalanı, çırpanı güldürmez idim Adalet atına binsem ne olur Kimsenin işini sürmezdim zora Şifa dağıtırdım topala, köre İbret olsun diye yılda bir kere Hakkı, adaleti kursam ne olur Her şeye kadirsin yüce yaradan İkiliği kaldırırdım ardan haberdar ederdim ayet,süreden Kuranın dilini çözsem ne olur Günahını silerdim cümle kulların Karnını doyurup yetim, dulların Yüzünü güldürüp cümle canların Yoksulluğu taşa çalsam ne olur Kolunu bükerdim nuska yazanın Büyü yapıp yalanları dizenin Dini alet eden yobaz, bağnazın Söküp temelinden yıksam ne olur Kimsenin kimsede kalmaz hesabı Kulların gülerdi olmazdı asabi Bu arada bende yaşardım tabi Köşemde bir mekan kursam ne olur İşçiyi, memuru memnun ederdim Siğorta, sendika, kadro verirdim Taşron, mutahidi dağa sürerdim Çalışanın kadrini bilsem ne olur Emekl ikimseye muhtaç olmazdı Meclisten, Bakandan medet ummazdı Maaş kuyruğunda düşüp ölmezdi Hakkını evinde alsa ne olur Kimseyi, kimseye etmezdim muhtaç Biri tok gezerken yüz tanesi aç Bütün yaralara olurdum ilaç Dertlilere derman olsam ne olur Kimseyi kiracı evsiz koymazdım Söz verince arkasından caymazdım Doğan Baba bir kibire uymazdım Eski ahvalime dönsem ne olur Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Bakın enğinlere,düze Yolar bile semah döner Yer verir gece, gündüze Onlar bile semah döner Akar yüceden engine Yol bulur gider bendine Dolanır kendi, kendine Seller bile semah döner Yaprak daldan dökülürken Duman göge çekilirken Deli poyraz estirirken Yeller bile semah döner Dönsün canlar semahlarda Tenhalarda,meydanlarda Bülbül öter bahçe, bağda Güller bile semah döner Sır eyledik sırdır dedik Bu uğurda can,baş verdik Şimdi kenarlarda durduk Eller bile semah döner Semahlar dönülsün nerde Kavğası var orda,burda Seyredin havada, yerde Kuşlar bile semah döner Doğan Canım bir divane Aşk ile döner pervane Binmiş ahiret salına Kallar bile semah döner Kallar; evlerine geriye dönenler Ozan Can Baba

Devamını Oku