Hizmet için canın verdi
Var mı Ali gibi merdan
Tükenmedi gamı, derdi
Var mı Ali gibi merdan
Hasan ile Hüseynini
Verdi sevdiği yarini
Turab eyledi kendini
Var mı Ali gibi merdan
Cehaleti lal eyledi
Sevğiyi bir yol eyledi
Kemaleti hal eyledi
Var mı Ali gibi merdan
Bakmadı dünya malına
Koştu müşkülün halına
Dolandı soysuz diline
Var mı Ali gibi merdan
Giydi devrişlik hırkası
Bir elinde kevser tası
Doğan Canların sevdası
Var mı Ali gibi merdan
Ozan Doğan Can Baba
Seni seviyorum Ya Rab
Sevgim döndü bir sevdaya
Nice Macnun, nice Aşık
Sana böyle söyledi Ya.
Bunca nimetler sunarsın
Dinli, dinsiz ayırmadam
Yetmiş iki millet dahi
Yiyer, içer bu sofradan.
Alem zikrinle uyanır
Ala, yeşile boyanır
Kurulur nizam, intizam
Gün döner devran dolanır.
Güneş doğunca yükselir
Hem işik hem ısı verir
Her zerreyiher canlıyı
Yaşantıyı şenlendirir.
Yağmurla su, toprak, hava
Hepisi sebil bedava
Yaradandandan lütüf, ihsan
Çiçek, böcek, ağaç, meyva
Senlik, benlik, öte, beri
Ayrı görmek gönül kiri
Yaratılıp can verilen
Aynı madenin cevheri.
Son deminde toprak ana
Açar bağrın gelen cana
Kadın,erkek, genç, ihtiyar
Sarı verir kollarına
Kimisi özün parlatmış
Dönmüş çerağı Rahmana
Ali,Veli, Can Babadır
Klavuzdur Doğancana
Ozan Doğan CAN BABA
Yetiş Şahı Merdan yetiş
Şimdi her yer Kerbeladır
Can yakıyor böyle gidiş
Şimdi her yer Kerbeladır
Kuzuya döndüler koçlar
Aşa ekmeğe muhtaçlar
Çare olmuyor ilaçlar
Şimdi her yer Kerbeladır
Zülüm postalı giyerek
İmanı kaypak diyerek
Can alırlar Hak diyerek
Şimdi her yer Kerbeladır
İnsan insanı yakıyor
Çıkıp seyrine bakıyor
Feryatlar arşa çıkıyor
Şimdi her yer Kerbeladır
Doğan ahıma zarıma
Kem bakıldı ikrarıma
Yetiş mazlumum carıma
Şimdi her yer Kerbeladır
Ozan Doğan Can Baba
Sofunun haram dediği
Nimeti Hüdadır Hüda
Kendisi daneyi sever
Biz içeriz suyunuda
İçenin gönlü hoş olur
Dili çözülür coş olur
Kafa biraz serhoş olur
Ne kötülük vardır bunda
Meze olur muhabbette
Can verir söze sohbette
Haktan ikramdır cennette
Zencefilli dolusunda
Cennette ırmaklar akar
İçenlere lezzet sunar
Bal, süt ile şarapta var
Böyle yazar kitabında
Doldur saki sun badeyi
Tekbir eyle ver kadehi
Resulullah içti dahi
Ol kırkların meydanında
İçince eyledi semah
Cezbe geldi Resulullah
Rızk eyledi oldu mübah
Ayet söyler kuranında (Muhammed- 15)
Biz içeriz duaz ile
Lokma ile niyaz ile
Semah eyleriz saz ile
Erenlerin dergahında
Can Baba oturup içsem
Kanatlanıp göte uçsam
Arş alayı delip geçsem
Görsem ne vardır sonunda.
Dem almanın duazı
Kade seni bade seni
Vermiyelim yade seni
Münkürün ne haddine
Zerre kadar dade seni.
Ozan Doğan Can Baba
Yıllar oldu şu gurbetin elinden
Yüreğimiz dertli, gönlümüz dertli
Tad almadık kaymağından,balından
Yüreğimiz dertli, gönlümüz dertli
İşte bizim köyün ağası, beyi
Yükledi göçünü terk etti köyü
Aklımdan çıkmıyor havası, suyu
Yüreğimiz dertli, gönlümüz dertli
Gurbet kuşu olduk yurtsuz,mekansız
Konarız,göçeriz yersiz,zamansız
Diyarı gurbette kaldık kimsesiz
Yüreğimiz dertli, gönlümüz dertli
Elimize diken, kıymık batardı
İmdada yetişen çeker atardı
Her kes işin bir ucundan tutardı
Yüreğimiz dertli, gönlümüz dertli
Babadan, oğula çekeriz hasret
Elimiz yetsede eylesek rahmet
Mezar taşlarımız size emanet
Yüreğimiz dertli, gönlümüz dertli
Bayramda,seyranda gözümüz yolda
Kadrimiz kalmadı hatırda, dilde
Ozan Doğan Canım şu gurbet elde
Yüreğimiz dertli, gönlümüz dertli
Ozan Doğan Can Baba
Bilmem felekmisin bilmemki kader
Yapıştın yakama ettin derbeder
Geçirdim ömrümü gam ile keder
Saldın gurbetlerde gezdirdin beni
Ne yaptım neyledim nettim ben sana
Bunca ağır yükü vurdun sırtıma
Yeter artık ben den uzak dursana
Saldın gurbetlerde gezdirdin beni
Gözmü koydun üç,beş güzel günüme
Hep engeller saydın koydun önüme
Doyamadım gençliğime, yarime
Saldın gurbetlerde gezdirdin beni
Sağımda,solumda körpe kuzular
Yüreğim ah eder ciğerim sızlar
Kimi boynun büker, kimisi ağlar
Saldın gurbetlerde gezdirdin beni
Çile ile derdi eyledim harman
Hayat kavgasından geri durmadan
Gönül dağım karlı hep duman,duman
Saldın gurbetlerde gezdirdin beni
Ozan Doğan Can Baba
Odur Allahtır ahittir
Hemde tektir tek Vahittir
Rahmetine, keremine
Cümle alemde şahittir
Hak la ilahe illallah
Muhammeden Resulullah
Aliyullah,veliyullah
Hem mürşidi kamilullah
Ne doğmuş ne doğurulmuş
Nede bir tek eşi olmuş
Dualarla, yakarışla
El açılan tek kuvvettir
Hak lal ilahe illallah
Muhammeden resulullah
Hem Hasanın nesli paktır
Hüseyindir şehidullah
Dinin gerçek sahibisin
Övünmek sana yakışır
Dua, niyazlar sanadır
Gönüller seni çağrışır
Sana geldiğimiz yoldan
Rahmetinle bir menzil ver
Sapkın sapmışa gidilen
Yolda isek geri çevir
Hak la ilahe illallah
Muhammeden resulullah
Zeynel,Bakır Ali Aba
İmam Cafer kelamullah
Sana sığınırım yar Rab
Tan yerinin sahibisin
Karanlık çöktüğü zaman
Aleme çerağ gibisin
Hak la ilahe illalah
Muhammeden resulullah
Musa,Kazım ehlibeyte
Ali Rızadır pir ullah
Yaratıkların şerrinden
Üfürükçü nefesindemn
İnsana sıkıntı veren
Hasetçinin hasetinden
Hak la ilahe illallah
Muhammeden resulullah
Taki,Naki,Ali Asker
İmam Mehdidir sırullah
Beni anamı, babamı
Cümle sevenleri koru
İyilikle güzellik ver
Sensin alemlerin nuru
Hak La ilahe illalah
Muhammeden resulullah
Hacı Bektaş kutbu alem
Can Baba yolunda billah
Kulufallah, Fatiha, Rabenna, Felak
dualarının nazım hale getirilmesi
Ozan Doğan Can Baba
Selçuklunun marifeti
O bölüştürdü milleti
Verdi belge icazeti
Ne haller töredi durdu
Padişahtan geldi ferman
Belgelendi dinle iman
Kimi talip,kimi sultan
Hasıllar töredi durdu
Bölük,bölük bölüştürdü
Baskı verdi sıkıştırdı
Saltanatın pekiştirdi
Asiller töredi durdu
Kurulunca ruhbaniyet
Hem din oldu hem siyaset
Söz yığıldı ayet,ayet
Meseller töredi durdu
Nurdan hulleler giydiler
Uçup göge yükseldiler
Haşa Tanrıyım dediler
Resuller töredi durdu
Hakim, savcı, doktor, imam
Tüm marifet onda tamam
Tükürdüğü oldu derman
Ne diller töredi durdu
Hurafeyle beslenenler
Bin derde derman verenler
Çileyi hikmet görenler
Sefiller töredi durdu
Kurdu saltanat ağını
Öptürüp el ayağını
Yedi işin kaymağını
Gafiller töredi durdu
Sürer babadan oğula
Hükmeder garip, yoksula
Kör cehalet başa bela
Usuller töredi durdu
Talibin kızın alanlar
Talibe kızın verenler
Musahibi bilmiyenler
Nesiller töredi durdu
Canlar kafam çok karışık
Melullendi yanan ışık
Nice ozan, nice aşık
Fasıllar töredi durdu
Doğan Baba araştırdım
Ufak,ufak karıştırdım
Altına,üstüne baktım
Nasıllar töredi durdu
Ozan Doğan Can Baba
Türkmen kızının sevdası
Dağa, taşa yayılası
Yıkılsın adet töresi
Hasan,Hasan garip Hasan
Dağlar yüce vermaz aman
Yüküm ağır halim yaman
Kalmadı dizimde derman
Hasan, Hasan garip Hasan
Hasan yiğit bir oğlandı
Sele kapıldı boğuldu
Sevdasına kurban oldu
Hasan, Hasan garip Hasan
Yatarsın ida dağında
Çınarların kucağında
Balıkesir toprağında
Hasan, Hasan garip Hasan
Sevdan yayılmış dillere
Anlatırlar gelenlere
Hüzün verir gönüllere
Hasan, Hasan garip Hasan
Doğan Baba bu dünyada
Kimler ermiş ki murada
Rehberimniz Balyoz Baba
Hasan, Hasan garip Hasan
Balıkesir-Gürede söylenen
Hasan Boğuldu efsanesinin türküsü.
7. 2006 yılı
Ozan Doğan Can Baba
Sevdamızın çınarından
Filiz verip açan gitti
Ayrılığın pınarından
Yudum,yudum içen gitti
Böyledir dünyanın hali
Nasılda yerleri belli
Yavru serçeler misali
Kanatlanıp uçan gitti
Taşkınlığı gidermeye
Varı,yoğu öğrenmeye
Kendine düzen kurmaya
Çantasıyla göçen gitti.
Sabır derman oldu bize
Döndü deryaya, denize
Siper yaptık sinemize
Döndü devran geçen gitti.
Pirim klavuzun olsun
Hem saklasın hem korusun
Aradığın seni bulsun
Bir Doğan can geçti gitti.
Ozan Doğan Can Baba
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!