Doğan Türkdoğan Şiirleri - Şair Doğan Tü ...

Doğan Türkdoğan

Rabbim rahim ve rahmandır,
Ne ateşi var ne narı.
Kendi yarattığı canı,
İnticetek iş yaparmı.

Kilerleri kitli sanma,

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Birde benden duyun Karsın halini Yanık bağrı ile suskun dilini Çünkü ben yaşadım iyi bilirim Çile ile derdin hası var burda Buranın insanı alışmış derde Gururu eylemiş gözüne perde Söz mertlik olunca kabarır birde Çile ile derdin hası var burda Bir ağaç mı vardı gölgesi ola Su için giderdik uzun bir yola Kaşıkmı salladık kaymağa,bala Kardaş biz bu köyün neyini gördük Garip anam bir tek inek sağardı Ne peyniri boldu ne yağı vardı Sebzeden, meyvadan kim haberdardı Kardaş biz bu köyün neyini gördük Arpa ekmeğini yedirdi bize Pantoloun paçası değerdi dize Nasıl yalvarırdık sarı öküze Kardaş biz bu köyün neyini gördük Kaç bayram geçirdik baldırı çıplak Ayağımız yalın başımız kabak Buca çile, derde kim oldu ortak Kardaş biz bu köyün neyini gördük Mardın sonlarında tezek biterdi Garibin bacası zar, zor tüterdi Kara kış kapıda sanki beterdi Kardaş biz bu köyün neyini gördük Bilmem toprağında ne hikmet vardı Bir yıl ekilirdi bir yıl beklerdi Ya kuraklık vurur ya sel gelirdi Kardaş biz bu köyün neyini gördük Köyde çayırımız, tarlamız vardı Babam üç, beş evlek tırpan sallardı Midesi ağırır,sancı tutardı Kardaş biz bu köyün neyini gördük Bin türlü isyanla yatardı yere Bir ilaç yoktu ki sancı gidere Elinden bıçağı aldık kaç kere Kardaş biz bu köyün neyini gördük Bir öküzümüz vardı gemde yatardı Babam üzerine sapı toplardı Kibriti çakınca fiğan kopardı Kardaş biz bu köyün neyini gördük Ormandan öküzün cendeği geldi Bir düvemiz vardı sellerde kaldı Birde medeğimiz kurda yem oldu Kardaş biz bu köyün neyini gördük Bir atımız vardı biraz topaldı Ercan epey bindi hevesin aldı Kışın yedi içti baharda öldü Kardaş biz bu köyün neyini gördük Beş kardaşım bir döşekte yatardı Yorgan sende,bende kavğa çıkardı Atletle, picama, çorapmı vardı Kardaş biz bu köyün neyini gördük Bekle ki birinin ineği ölsün Fakir, fukaranın gözü et görsün Ya ağzını eysin,ya kendi versin Kardaş biz bu köyün neyini gördük Selimde okurdum bin türlü çile Gün geçerdi çeyrek somun zeytinle Tipide kayb olduk beş çocuk ile Kardaş biz bu köyün neyini gördük Okumak yerine sanki sürğüne Her kesin umudu olmuştuk gene Azmı yayan gittik köyden Selime Kardaş biz bu köyün neyini gördük Babamıza rahmet dileriz her dem O kurtardı bizi dertten, çileden Çok şükür pay aldık kadir kıymetten Kardaş biz bu köyün neyini gördük Okuduk çalıştık işimiz oldu Evimiz,aşımız,soframız doldu Çoluk, çocuğumuz şad oldu güldü Kardaş biz bu köyün neyini gördük Cem cemmat edip yürütüp erkan Pirin sevdasıyla oldum bir ozan İsmim zikredilir Ozan Doğancan Kardaş biz bu köyün neyini gördük Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Kara örtünün altında Her yan bile kara olur Karanlık çöker gönlüne Sevdan bile kara olur Kemalete erem diye Bürünme kara örtüye Bunca ışık kandil niye Dünyan bile kara olur Göz vermiş ki görmen için Görüp fikir sorman için Bu örtünme perde niçin Aynan bile kara olur Kapılmışsın bir hevese Kendin koymuşsun kafese Uğramışsın pis nefese Havan bile kara olur Doğan Baba edep ile İnsan erermiş kemale Örtü kar etmez cahile Aklın,fikrin kara olur Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Erenlerin bahçesinde Çalı bile gül gibidir Dem diye bade sunarlar Şerbet gibi bal gibidir Küfrü imana sayarlar Alır bir yana koyarlar Hama, pişkine uyarlar Görğüsüne say gibidir Erenlerin gerçek zatı Neylesin rütbe, beratı Gönlündeki hakikatı Hakka giden yol gibidir Hak divanında huzurda Yertmiş iki bir nazarda Cümlesi aynı pazarda Alış,veriş hal gibidir Hakikatın kapısı dar Türlü derdi çilesi var Can Babanın sevdası yar Arar durur del gibidir Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Geç otur karşıma edep,erkanla Sen bana canan ol ben sana canan Murad alınırmı kuru bir canla Sen bana canan ol ben sana canan Yaradan yaratmış seni nurundan Yakın olmuş sana Şah damarından (kaf.16.ayet) Süslemiş bezemiş sevdalarından Sen bana canan ol ben sana canan Aç gönül evinde hele bir ara Senin ile düştük bu sevdalara Yüzümü dönmezem taşa, duvara Sen bana canan ol ben sana canan Seni bu aleme etmişler sultan Emrine verilmiş koca bir cihan Hakkın temsilisin insansın, insan Sen bana canan ol ben sana canan Can Babayım sensiz varamam dosta Hak himmet edermi kuru bir posta Cemalinden ayrı hastayım, hasta Sen bana canan ol ben sana canan Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Dünyanın malına doymuşsa gözün Gelde erenlerin kervanına gir Hakka hakikata bend olmuş özün İnsanın mayası özü sevğidir Sürüne,sürüne geldik bu çağa El at kültürümüz kalksın ayağa İsmin nakışlansın ovaya,dağa Dost, dost diyen dostlarını sevindir Yaptığın eserle tanırlar seni Bin yıl geçse bile anarlar seni Yarat bir güzellik yücelt kendini Desinler ki Bülent yolun eridir Taht kurasın erenlerin köşküne El olasın ikrarına düşküne HZ.Muhammedle Murtezanın aşkına Murat istiyorsan menzil senindir Anan, baban hizmetinden pay alır Bin rahmetle, bin sevğiyle anılır Sen gidersen ardın sıra ne kalır Bilirsin ki insanoğlu fanidir Nice söz verenler geriye durdsu Verdiği ikrarı yerlere vurdu Bu mazlum halk sende bir ışık gördü Can Baba hizmetin günü bu gündür Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Hak himmet eyledi muradın verdi İsak,İsmaile geldi bu kurban Kırkların ceminde divana durdu HZ.Muhammed Aliye geldi bu kurban Huriler, melekler yol gösterirmiş Gökten semah ede,ede gelirmiş Sanki kurban olacağın bilirmiş Hasan,Hüseyine geldi bu kurban Sürüden ayrıldı bir körpe kuzu Alnına konmuştu zöhre yıldızı Uzattı boynunu mest etti bizi Zeynel,Bakır,Musaya geldi bu kurban Gözleri elaydı,bakışı ceylan Dişleri parlardı sanki bir mercan Nakış, nakış etmiş onu Yaradan Caferle Rızaya geldi bu kurban Bilekleri ince gelişi güzel Miski amber gibi kokusu güzel Melemesi bir hoş sesi ne güzel Taki,Naki,Askere geldi bu kurban Can BABA der Hak insana kıymadı Sıkışınca gene darda koymadı Bıçak bile emre karşı durmadı Bütün insanlığa geldi bu kurban Kurban gülbenği, Bismi Şah Allah, Allah Hak. Hz.Muhammed, Hz.Ali yüzü hürmetine bu dergahtan ayrılma ey gani, Fermanı Celil Kurbanı Halil Delili Cebrail Tekbiri İsmail Subhanellezi, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Vallahu ekber. La ilahe illahu havu, La havle vela kuvvete illa, billa Aliyul azim Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Azrail gögsüne kondu Geldi çattı kıyametin Emanetin geri aldı Geldi çattı kıyametin Ne güç kaldı ne de kuvvet Fayda etmez mal, mülk, servet Oldun bir kuru iskelet Geldi çattı kıyametin Yatırdılar orta yerde Üstüne çektiler perde Çenen bağladılar birde Geldi çattı kıyametin Oturdular dört yanına Ağlaştılar civanına Haber gitti dostlarına Geldi çattı kıyametin Gözlerin oldu sürmeli Saçların oldu sırmalı Nasılda oldun kıymetli Geldi çattı kıyametin Kimi dedi yazık oldu Kimi dedi vakti doldu Velhasıl ki olan oldu Geldi çattı kıyametin Önce selanı verdiler Kim olduğun bildirdiler Dostlar,komşular geldiler Geldi çattı kıyametin Yol giderken kabristana Herkes selam durdu sana Kim dediler ona buna Geldi çattı kıyametin Anadan üryan soydular Taşın üstüne koydular Üstüne örtü yaydılar Geldi çattı kıyametin Yıkadılar ılık suyla Hacı Şakir sabunuyla Yedin parmağı ucuyla Geldi çattı kıyametin Çevirdiler sağdan sola Su döktüler abdest ola İşte şimdi girdin yola Geldi çattı kıyametin Kefen bezin beyaz renkten Alı, yeşili ipekten Çıkamazsın bu gömlekten Geldi çattı kıyametin Beline kuşak bağlandı Sağ elin dışarda kaldı Sevenlerin niyaz oldu Geldi çattı kıyametin Helallığın istediler Her kes razıyız dediler Haktan rahmet dilediler Geldi çattı kıyametin Kıldılar son namazını Eylediler duazını Kimse duymaz avazını Geldi çattı kıyametin Yüklediler omuzlara Değiştiler sıra,sıra Tekbir çektiler bir ara Geldi çattı kıyametin Yer yarıldı mezar oldu Cesedin içine kondu Sağın, solun toprak doldu Geldi çattı kıyametin Hoca okudu yasini Sen duymasanda sesini Toprak örttü kafesini Geldi çattı kıyametin Zikre başladı telkini Hatırlatıp sana seni Tasdik eyle söyleneni Geldi çattı kıyametin Dedi Rabbin Yüce Allah Kitabında kuran vallah Şefaatçın Resul Allah Geldi çattı kıyametin Müminlerde kardeşlerin Kızıp sıksanda dişlerin Tersine döndü işlerin Geldi çattı kıyametin Bu mekanda nice canlar Sessiz,sedasız yatarlar Yolun sonu buraya kadar Geldi çattı kıyametin Herkes döndü geri geldi Orası senin evin oldu Baş ucuna ismin kondu Geldi çattı kıyametin Üç gün sonra huzuruna Dizildiler nazarına Su döktüler mezarına Geldi çattı kıyametin Toplandı konu komşular Bu gün senin hayratın var Bir kazanda helvan kaynar Geldi çattı kıyametin Beş gün ağladı sevenin Bağırıp dizin dövenin Toprakta eridi tenin Geldi çattı kıyametin Ağlayanlar oldu sakin Bu dünya böyle velakin Kimse bilmez uzak,yakın Geldi çattı kıyametin Unutuldun yavaş,yavaş Hayal oldu bacı, kardaş Toprak oldu tene yoldaş Geldi çattı kıyametin Kırkında yemek verdiler Nede iştahla yediler Hak rahmet etsin dediler Geldi çattı kıyametin Kimi içirdi kevseri Dedi cennet mekan yeri Kimi dedi bir serseri Geldi çattı kıyametin Şimdi bayramdan, bayrama Belki uğrarlar yanına Kusura,musura bakma Geldi çattı kıyametin Budur kıyametten mana Yani ölüm gelir cana Bu gün sana,yarin bana Geldi çattı kıyametin Ötesine akıl ermez Çünkü giden geri gelmez Bir haber bile göndermez Geldi çattı kıyametin Sofu baba çok şey bekler Gönlünde neler var neler İsterseniz zikredeyim Onun defterinden haber Doğan Baba bu köprüden Geçer her can üşenmeden Soramazsın niçin, neden Geldi çattı kıyametin Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Dost bana bir bade verdi İçtim onu coşa geldim Kaynayıp,kaynayıp taştım Ham dediler pişe geldim Kaynayıp,kaynayıp taştım Nasıl olduğuna şaştım Aşk ile meydana düştüm Aşık olup nuşa geldim Başına bir taç koydular Sırtıma pençe vurdular Karşımda divan durdular Bir mekan ki başa geldim Bir de baktım dar olmuşum Başım elime almışım Dört kanatlı kuş olmuşum Halden,hale şaşa geldim Uçtum kondum bir kubbeye Bir ses dedi geldin niye Dedim cananı görmeye Selamlandım hoşa geldim Baktım Şahım başta durur Cümle cana pençe vurur Yeşil bir el nasip verir Nasibime koşa geldim Biçip kendi ekinini Al dediler nasibini Teslim edip bana beni Bu hal ile şaşa geldim Can Babayı epey yorduk O istedi bizde verdik Ona bunu layık gördük Manası zor düşe geldim Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku
Doğan Türkdoğan

Laloğlundan çıktık gurbete doğru Evimiz, köyümüz el oldu bize Üstünde oturur suyun içerdik Çeşmemiz, kurnamız el oldu bize Bilmezdik baklava ballı kaymağı Ne hanım göbeği, dilber dudağı Arpa ekmeğine sürerdik yağı Haşıl, zerfetimiz el oldu bize Bayramlarda evden, eve gezerdik Hep beraber aynı tabaktan yerdik Harmanda bar tutar türkü söylerdik Davulla zurnamız el oldu bize Komşular birlikte tandır yakardı Ekmeğin lezzeti, bereket vardı Bahar gelir çayır,çimen kokardı Yemlikle, kımımız el oldu bize Düğünlerde elli atlı gelirdi Herkes üçer,beşer mihman ederdi Aşıklar saz çalar türkü söylerdi Sazımız, sözümüz el oldu bize Çıkarlardı Meryem ana başına Yağ korlardı mazlumların aşına Hele bakın şu dünyanın işine Hısım akrabamız el oldu bize Ay çıkınca anam elin açardı Çoluk, çocuğuna dua yapardı Bayramlarda kınamızı yakardı Adetle töremiz el oldu bize Onca yükü yüklerlerdi beline Yayan giderlerdi köyden Selime Yorulmak, yorgunluk bilmezdi kimse Yolumuz, izimiz el oldu bize Ozan Doğan Canım böyle söyledim Diyarı gurbeti mekan eyledim Sende bir kurban kestim payladım Kavurma etimiz el oldu bize Ozan Doğan Can Baba

Devamını Oku