Ey erenler bir araya
Gelmenin zamanı geldi
Yıllardır kanan yarayı
Sarmanın zamanı geldi
Varmak için bir menzile
Gelmişken verin el ele
Yolumuzu yol ehline
Sormanın zamanı geldi
Eyleyelim edep, erkan
Seyreylesin cümle cihan
Kalksın yüreklerden güman
Görgünün zamanı geldi
İkrarlıyız Ali pire
Gem vurmuşuz kin, kibire
Bir karara, bir fikire
Varmanın zamanı geldi
Can Babanın umudunu
Yarinin güzel gününü
Tüm canların düğününü
Kurmanın zamanı geldi
Ozan Doğan Can Baba
Bir aşkın içinde meşke düşmüşüm
Pervane gibiyim zar eder beni
Coşarım geçerim kendi, kendimden
Ruhum bu alemde terk eder beni
Feryadım tükenmez gelir özümden
Hak Muhammed Ali düşmez sözümden
Seni görmek güzel gönül gözünden
Götürür bir zara gark eder beni
Bu ne hoş bir alem bitmez sevdası
Hakikat bağından gelir meyvası
Şahım Ali orda kevser sakisi
Götürür o nehre hark eder beni
Hak, Muhammed Ali diye yananlar
Masumu pak olur böyle cananlar
İçip aşk şerbeti meşki bulanlar
Can Baba gönlümde hak eder beni
Ozan Doğan Can Baba
Dem dediğin muhabbettir
Mestane kılar insanı
Akar gönül pınarından
Yaradanın bir ihsanı
Gönül Hakkın mekanıdır
Afirlerin meydanıdır
Marifetin divanıdır
Bir eyler canı cananı
Dem ehline helal imiş
Canlar kemalete ermiş
Nicesi kaynamış taşmış
Dökülmeden dört bir yanı
Sofu eremez bu sırra
Bu sofradan ayrı dura
Gömlüne bir kilir vura
Vallah kaçırtır imanı
Muhabbeti dem eyledim
Bin derde derman eyledim
Hem çaldım hemi söyledim
Taşa tutun Doğan Canı
Ozan Doğan Can Baba
Gene efkarlandı divane gönül
Sevda yüreğimden taştı erenler
Gördüm cemalini hasret çekenin
Gözlerimin yaşı coştu erenler
Beni kurban edin gerçek olana
İnsanı Hak bilip divan durana
Şahım Ali gibi canlı kurana
Dört kapıda yolum düştü erenler
Gönül arzuluyor sözü, kelamı
Başa tac edelim halden bileni
Eğer feth ettinse vucud kaleni
Say hele kapısı kaçtır erenler
Nefsi emmarene salla kılıcı
Yapıcı ol dostum olma yıkıcı
Doğan da bir kuldur gelip geçici
Hayat bir kuş oldu uçtu erenler
Ozan Doğan Can Baba
Garibanım şu dünyaya
Göz ucuyla baktı gitti
Gama,derde doya,doya
Yüreğini yaktı gitti
İstemezdi seni, beni
Yol alıp önde gideni
Tüketti kendi, kendini
Viraneye döndü gitti
Sevmiyordu malı, mülkü
Eline geçmedi çünkü
Dünyayı kurmuştu sanki
Çalımını attı gitti
Dünyaya çatar dururdu
Yumruğun sıkar yürürdü
Feleğe taş savururdu
Taş altında kaldı gitti
Doğan yüzüme gülerde
Ardım sıra diş bilerdi
Gizli, gizli kin güderdi
Çoğça gönül yıktı gitti
Ozan Doğan Can Baba
Kement atıp yolumuzu kesenin
Yezitten, mülcemden farkı var mıdır
Aslı nurdan özü pirden olsada
Şahı merdan kendisine yar mıdır
Bu yolu sürenler yolun piridir
Böyle ikrar verdik baştan beridir
Cümle alem Hakkın secde yeridir
Yolu sürenlere meydan dar mıdır
Hır atına binmiş perdeli gözü
Çatılmış kaşları buruşmuş yüzü
Kulağı duymuyor sohbeti sözü
Emeksiz,gayretsiz devran var mıdır
Ben sürerim yolu diyenler desin
Varsın ardım sıra bin fetva versin
Can Baba derimi yüzdürüp gersin
Hak yolunda fitne, fesat kar mıdır
Ozan Doğan Can Baba
Bu gün erenlerin cemi
PİRİMİZ gelsin meydana
Hizmet eylemenin günü
REHBER yol versin erkana
Hizmet edenlerin hası
Gözcümüz gelsin meydana
Elinde engurun tası
SAKACI gelsin meydana
Pirin sofrası açılsın
SOFRACI gelsin meydana
Kinden, kibirden geçilsin
İZNİKÇİ gelsin meydana
Hak yolunda pervaz eyler
SEMAHÇI gelsin meydana
Erenlere aşk olsun der
DEYNEKÇİ gelsin meydana
Doğancanım Hakkı söyler
Bundan güzel nesip neyler
Hak meydanın pür, pak eyler
SÜPÜRGECİ gel meydana
ON İKİ HİZMETLİLERE GÜLBENG
Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla
BismiŞah Allah, Allah
Hizmetleriniz kabul,muratlarınız hasıl ola
Vakitler hayır, hayırlar feth ola,şerler def ola
Hazır,gaip, batın, zahir cem erenlerinin nur cemali aşk ola
Yüce Allah cümlemizi ehlibeyte nail eyliye
Hizmet sahiplerinin hüsnü,himmetleri üzerinize hazır ola
Hak HZ.Muhammed, Hz.Ali o n iki imamlar yardımcınız ola
Niyet ettik vaktin hayrına, girdik on iki imamın yoluna
Kıblegahımız Hz.Muhammed,secdegahımız Hz.Ali
Pirimiz üstadımız Hacı Bektaşı Veli
Gerçekler demine,evliya keremine,gönüller birliğine Hü diyelim Hü
Tecella, temennanız kabul ola, yüzünüz ak, gönlünüz pak ola
Yüce Allah cümlenizin yardımcısı ola. Gerçeğe Hü.
Ozan Doğan Can Baba
Gel gönül girme davaya
Ali gibi yar olaman
Düşmüşüm dersin sevdaya
Bülbül gibi zar olaman
Bir ine batsa canına
Alem şaşar fiğanına
Kerbelanın hüsranına
Şah Hüseyine varaman
Ateşi, gülüstan güle
Zehiri dönderen bala
Elinde derisi ile
Mansur gibi pir bulaman
Bu yolun dikeni boldur
Ariflere diken güldür
Hesabı kitabı kaldır
Bu meydanda kar bulaman
Doğan Canım hizmet eden
Hizmet ile Hakka yeten
Yedi oğul kurban eden
Keşiş gibi kul bulaman
Ozan Doğan Can Baba
Hü erenler aşk olsun
Meydamnınız maşk olsun
Yiyilen cennet taamı
İçilen kevser olsun
Geldim Hak divanına
Durdum Mansur darına
Baş açık yalın ayak
Erenler nazarına
varsa küsüp, darılmış
Kem sözüme kırılmış
Can Kurban ten tercuman
Hak meydana serilmiş
Yıktığım kaldıracam
Döktüğüm dolduracam
Rızalık pazarında
Elsiz, dilsiz olacam
Ekmeğine, aşına
El attımsa döşüne
Taş koydumsa işine
Ondan geri duracam
Canlar rızalık verdı
Meydanda yer gösterdi
Oturdum edep ile
Canlar sefaya erdi
Hak kelamı dilimde
Sevdası var gönlümde
Üryan,büryan yürürüm
Hakikat menzilinde
Deyiş duaz söyledik
Semahlar saf eyledik
Miraçla tevhid ile
Rahmanı zikr eyledik
Özü gelir kırklardan
Böyle yürüdü erkan
Can Baba Hak aşkına
Nur ile doldu meydan
Ozan Doğan Can Baba
Hz.Resulun kırdığı putlar
Topraktan, taştan, kumdandı
Ya sonradan dikilenler
Etten, kemikten insandı
Onlar el, etek öptürüp
Yeme, içmeyi bilmezdi
Ruban ehli olanlara
Dünyayı ver yok demezki
Nerde bir tümsek bir tepe
Dedik en üstün mertebe
Ziyeret yapıp kutsadık
Bir mum yaktık üzerinde
Eşiğine serdik çulu
Olduk kapısının kulu
Derdimize derman diye
Ocağından yedik külü
Suladık göz yaşımızla
Akıl ermez başımızla
Bayram yerine dönderdik
Ekmak ile aşımızla
Hurafeyle derman derde
Aradık durduk her yerde
Cehaleti şahlandırıp
Hakikate yaptık perde
Bazen kuş gibi uçurduk
Bazende zehir içirdik
Kerametle, mücizatla
Boşuna zaman geçirdik
Bazen orda,bazen burda
Gösterdik gaipte, sırda
Bazen Hızır İlyas yaptık
Bazen benzettik aç kurda
Kimini dara geçirdik
Sonra göklere uçurduk
Hikayeyle, hurafeyle
Ateşi nardan geçirdik
Şimdi putlar yer içerler
Yaprakla çiçek açarlar
Yatana kabe misali
Eşiğine yüz süren var
Bir lokmayı bin can yedi
Ne eksildi ne tükendi
Beş karışlık seccadeyle
Derya,deniz yol eylendi
Kimisi taşa can verdi
Kimi aslana binerdi
Kimi dağın odununu
İki mar ile çekerdi
Kimisi bir evlat ister
Kimi mal, mülk servet ister
Kimi kara bahtı için
Boyun büküp himmet ister
Ağalar,Şeyhler, Babalar
El yüz sürülen abalar
Nice masum cana kıyan
Fetvaları verenler var
Bitmez istekler, arzular
Her kes derde derman arar
Çaresiz kalınca insan
Ölüdende medet umar
Açılınca gönül gözü
Göründü gerçeğin yüzü
Hakkı hakikatı söyler
Cab Babanın sazı, sözü
Ozan Doğan Can Baba
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!