Ne yol kalmış nede izi
Dert yığılmış dizi, dizi
Garip gördük kendimizi
Yüreğimiz yaralandı
Nerde koyun kuzu sesi
Dertli, dertli melemesi
Akmıyor köyün çeşmesi
Yüreğimiz yaralandı
Herkes olmuş sözde hayran
Unutulmuş bayram,seyran
Ne yayık kalmış ne ayran
Yüreğimiz yaralandı
Sarı öküz çoktan gitmiş
Dırmık,dirğen, tırpan bitmiş
Değirmenin bendi çökmüş
Yüreğimiz yaralandı
Ne hatır kalmış ne gönül
Dalında kurumuş mor gül
Küsüp gitmiş garip bülbül
Yüreğimiz yaralandı
İki yüz haneden kalan
Yıkıntı, virane, talan
Ne soran var ne arayan
Yüreğimiz yaralandı
Hamur tekneden gideli
Ana,bacı çekmiş eli
Bereket kalmamış belli
Yüreğimiz yaralandı
Burası başka bir dünya
Hiç benzemiyor batıya
Havasıda soğuktur ya
Yüreğimiz yaralandı
Ne derği var ne gazete
Vallah yazık bu millete
Layık değilmi hizmete
Yüreğimiz yaralandı
Sağlık ocağı yapmışlar
İlaç, melhem koymamışlar
Kapısını kapatmışlar
Yüreğimiz yaralandı
Gene hasret geldi dile
Sarıldılar sevği ile
Hep aynı dert aynı çile
Yüreğimiz yaralandı
Can Baba hani o günler
Kırk atlı gelen düğünler
Cirit, yarış ,güreşenler
Yüreğimiz yaralandı
Ozan Doğan Can Baba
Arşı, kürsü yeri, gögü yaratan
Sofra kurup kurdu, kuşu doyuran
Sen Rahimsin sen Rahmansın eleman
Özümde sen gönlümde sen dilim yad eyler seni
Seher vakti karanlık baş eğende
Cümle alem secde kılar önünde
Yaşadığım ömrümün her gününde
Özümde sen,gönlümde sen, dilim yad eyler seni
Nimetlerin akar gelir durmadan
Bu ne bolluk bin bereket her yandan
El açarım hamd eylerim her zaman
Özümde sen,gönlümde sen dilim yad eyler seni
Alemlerin sahibisin hemi ulu sultansın
Çaresize çare sensin dertlilere dermansın
Can evimde zikreylerim işitensin,duyansın
Özümde sen gönlümde sen dilim yad eyler seni
Can Babanın aşkı ile niyazı
Seni imcitmemek eylemek razı
Aşka gelir semah eylerim bazı
Özümde sen gönlümde sen dilim yad eyler seni.
Ozan Doğan Can Baba
Dede, baba ocağını
Görmek için girdik yola
Kurumuş bahçe, bağını
Dermek için girdik yola
Yıkılmış virane olmuş
Temeline toprak dolmuş
Kapısı kilitli kalmış
Açmak için girdik yola
İçinde bir ateş yaktık
Sağına,soluna baktık
Birde dam başına çıktık
Seyran için çıktık yola
Hasretlik içimi deler
Neler görmüşüz bak neler
Bize kurbet kuşu derler
Konmak için girdik yola
Can Baba yüreğim kaynar
İçerimde bir sızı var
Nerde konu komşular
Görmek için çıktıkj yola
Ozan Doğan Can Baba
Yerde mi,gökte mi hiç belli değil
Tahtı,sarayını kul gösterirsin
Daima hancısın, hanlar sahibi
Gelene,gidene yol gösterirsin
Arayan ararda bulurmu seni
Sıraya koymuşsun gündüz,geceni
Perdeler ardında kendi, kendini
Özünü gizleyip kol gösterirsin
Irmakların dağlarından aşarlar
Bazen köpürürler bazen taşarlar
Tüm varlıklar sana doğru koşarlar
Dikenler içinde gül gösterirsin
Nerde cennetlerin huri kızların
Cehennem narların ateş közlerin
Bir kerde ser önüne gözlerin
Mezardan öteye yol gösterirsin
Doğan Baba akşam oldu karardı
Eyer görse idim bir sözüm vardı
Madem bu alemi yapan mimardı
Adaletten uzak hal gösterirsin
Ozan Doğan Can Baba
Bu nasıl bir ahuzardır
Medet Allah, medet Allah
Aşka düşen zar be zardır
Medet Allah, medet Allah
Yeşil yapraktım kavruldum
Poyrazlar esti savruldum
Koca çınardım devrildim
Medet Allah, medet Allah
Aşkın deryasıydım kendim
Kurudum yıkıldı bendim
Sana karşı aczimendim
Medet Allah, medet Allah
Bu benim belalı başım
Bitmedi kavğam savaşım
Gece gündüz akar yaşım
Medet Allah, medet Allah
Kulak ver sese, sedaya
Kalkan ol derde,belaya
Kerem eyle Can Babaya
Medet Allah, medet Allah
Ozan Doğan Can Baba
Bir hırka bir lokma zamanı geçti
Altına bir minder koyman gerekir
Gün bulup yemenin kervanı göçtü
Çalışıp, pişirip doyman gerekir
Musa çoban idi dağda bayırda
İsa marangozdu ateşte narda
Hz.Muhammed çerçiydi türlü pazarda
Hesabı kitabı bilmen gerekir
Bektaş köyün sığırını giderdi
Yoksa beş taşlarda ne iş ederdi
Dede bağlarında bostan bellerdi
Alın teri emek vermen gerekir
Varmak için erenlerin katına
Çok binen var babasının atına
Hakikatı menzil edip zatına
Hizmet ile himmet alman gerekir
Can Baba dedemde gördüm kemalet
Kemalet ehlinde olmaz cehalet
Başkasıyla övünç değil marifet
Kendi hünerini sermen gerekir.
Ozan Doğan Can Baba
Yol ayrıldı çatal, çatal
Yürü yavrum güle, güle
Yüklendi yük, göçtü katar
Yürü yavrum güle, güle
İlim, irfan göreceksin
İyiy, kötü bileceksin
Kah düşünüp güleceksin
Yürü yavrum güle, güle
Boyun eğmeden namerde
Şahım seninle her yerde
Göze batma çok ilerde
Yürü yavrum güle, güle
Çok çalıştın emeğin bol
Önüne açıldı bir yol
Gayret et büyük insan ol
Yürü yavrum güle,güle
Yollarını gözletecen
Kendini çok özletecen
Can Babayı söyletecen
Yürü yavrum güle, güle
Ozan Doğan Can Baba
Tah ezelden bu ikrarla bu yolda
Yürüyoruz Şahı Merdan aşkına
Hz. Muhammedle Ali bir dondan oldu
Yürüyoruz Şahı Merdan aşkına
İmam Hasan,Hüseyini Kerbela
Yarası içimde kanıyor hala
İmam Zeynel, Bakır,Caferle, Rıza
Yürüyoruz İmam Rıza aşkına
İmam Taki,Naki imam Askeri
İmamı Mehdidir bu yolun sırrı
Hacı Bektaş hem rehberi hem piri
Yürüyoruz kamil insan aşkına
Ozan Doğan Canım yürür bu kervan
Döner devri alem çark eder devran
Nice Yezit törer nice bin Mevran
Yürüyoruz derdı mazlum aşkına
Ozan Doğan Can Baba
Türkmenlar Asyadan göç eylediler
Onlar Horasana Şaman geldiler
Zerduştla tanışıp gönül verdiler
Erenler kervanı böyle yürüdü
Ebul Vefa, Hallaç, Nesemi ile
Enel Hak sevdası girdi gönüle
Şaman ile Zerduş döndü bir güle
Erenler kervanı böyle yürüdü
Anadolu bize olunca mekan
İslamla tanıştı Kaam ile ozan
Senlik, benlik kalktı her kes oldu can
Erenler kervanı böyle yürüdü
Eşiğe secdeyi, aya duazı
Berbaber getirdik kopuzu, sazı
Zalime, zorbaya olmadık razı
Erenler kervanı böyle yürüdü
Ateşi kutsadık, nevruzu andık
Asıldık, kesildik, ateşte yandık
Ehlibeyt aşkına direndik durduk
Erenler kervanı böyle yürüdü
Ali evladına etiler eza
Şehidi kerbela, Şahı Murteza
Nice kıyım gördük, nice bin ceza
Erenler kervanı böyle yürüdü
Kendi dilimizle andık Hüdayı
Deyişle, duvazla yaptık duayı
Bin yıldır süreriz biz bu davayı
Erenler kervanı böyle yürüdü
Kadın,erkek birdir dedik erenler
Böyle ikrar verdi ceme girenler
Zerduşttan gelmedir semahlar,demler
Erenler kervanı böyle yürüdü
Sırtımıza giydik yünlü keçeyi
Sevmedik Arabı, kara peçeyi
Secdegah eyledik gündüz, geceyi
Erenler kervanı böyle yürüdü
Şaman ile Zerduşt İslam karıştı
Birlikte yol oldu çiçekler açtı
Ozan Doğan canlar sevdi, barıştı
Erenler kervanı böyle yürüdü.
Ozan Doğan Can Baba
Arşın, kürsün üzerine
Mekanını kurduk Ya Rab
Niyaz ile secde ile
Divanına vardık Ya Rab
Yoğurdun kara çamuru
Dedin Ademin hamuru
İçine koyduğun nuru
Aradıkta durduk Ya Rab
Ademi taştan oysaydın
İçini dolu koysaydın
Bunca nimet sunmasaydın
Bak sana ne derdik Ya Rab
Azrailin, Cebrailin
Mikayilin, İsrafilin
Meleklerin, hurilerin
Teşkilatın kurduk Ya Rab
Levi mahfuz kalemin var
Hemi yazar, hemi bozar
Ölçü, tartı, nizamın var
Yazar, çizer ettik Ya Rab
Cennetlerini översin
Atlas döşekler serersin
Bal,süt, kevserler verirsin
Umutlandık durduk Ya Rab
Dolu, dolu kadehlerin
İri gözlü hurilerin
Gögüsleri dirilerin
Biz seni ne sandık Ya Rab
Mazluma rahmet isteriz
Zalime zahmet isteriz
Bin türlü nimet isteriz
Ondan kulun olduk Ya Rab
Cehennemin narların var
Sırat köprün ne kadar dar
Zebaniler canlar yakar
Hani senle yardık Ya Rab
Kafan bozulur kızarsın
Azğına günah yazarsın
Dağı,taşı düz edersin
Kitabında gördük Ya Rab
Güç yetmeyince yamana
Havale eyleriz sana
Adem, Havvadan bu yana
Nefse esir olduk Ya Rab
Bir eline balta verdik
Adına çok can devirdik
Türlü dolaplar çevirdik
Haberdarsın dedik Ya Rab
Yağmur yağar rahmet olur
Çok yağarsa zahmet olur
Deprem olur,afet olur
Dedik senden bildik Ya Rab
Sofradaki berekete
Yerdeki her harekete
Dünyada çok felakete
Bunlar senden dedik Ya Rab
Eyiliriz gece, gündüz
Açılmadı can gözümüz
Çürüyüp giden özümüz
Derdi senden bildik Ya Rab
Yakan biziz, yıkan biziz
Başı derde sokan biziz
Doğan seni gösteririz
İki yüzlü olduk Ya Rab
Ozan Doğan Can Baba
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!