Beni sev, ama öylesine değil
Dudağında gül, gözünde iz olayım
Geçmişe bak, kimse kalmadıysa
Ben hep oradayım, içindeki yalnızlığım
Beni sev, kırık dökük yanlarımla
Beni sev,
Ama yalnızken değil sadece,
Kalabalıklar içindeyken de…
Adımı söylemeden,
Adımı hissederek bak gözlerime.
İlhamı aşktan, kökü yürekten...
Beni sev,
Ama sıradan bir sevgiyle değil.
Göz göze gelince zamanı durdurur gibi,
Tenimi değil, ruhumu hisseder gibi sev.
Beni sevebilir misin,
Gecenin tam sustuğu yerde
Adımı hiç anmadan,
Sadece içinden geçerek?
Ben kimim, sorarım kendime,
Bu sonsuz evrende küçük bir toz zerresi mi?
Yoksa anlamı derin, gizemli bir varlık mı,
Ruhumda taşıdığım soruların cevabı?
Derinlerde bir soru, yankılanır sessizce,
Ben kimim? Ruhum mu bedenim mi asıl gerçek?
Yaşamın karmaşasında kaybolan benlik,
Ararım kendimi, sonsuzluk içinde.
Zalimleri de yazdım ben,
Karanlık bir gecenin yıldızsız yüzüne.
Onlar ki,
Mazlumun gözyaşında boğulmaz sanırlar kendini.
Ben şairim…
Yazdım Nemrut'u,
Ateşi gül bahçesine çeviren İbrahim'in sabrıyla.
Ve yazdım Firavun’u,
Musa’nın asasına yenilen saltanatıyla.
Ben, şair!
Ne kralım ne asker,
Ama kelimelerimle kurarım kaleler,
Vatanı kalbimde taşırım
Ve aşkı dizelerle savunurum.
Ben şairim...
Adem’le başladım kelama,
Aşk ile yoğruldum, vuslatla yandım,
Kalbimin kıblesi sevdadan yana,
Ben söze anlam, zamana iz bıraktım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!