Ah kalbim, sevme beni,
Bu dünya değil artık eskisi gibi.
Yalanlar şeker, dudakta serin,
Gönüller donuk, kalplerse kirli.
2 Temmuz 1993’te yarım kalanların son sözü
Ben yanarken susma,
Ben yanarken bakma!
Alevler tenimde değil artık
Aşka şiirler,
Sevdaya romanlar,
Sevgiye hikâyeler yazan ben...
Bir gün dönüp bakınca maziye,
Sol yanımı boşluk içinde,
Aşka Af Çıkmaz
Meclis toplandı bu gece yüreğimde,
Gündem yine sensin,
Geçmişin dosyaları masada açık,
Ey kalbim!
Sen ki, aşkın en saf hali, en derin nefesi,
Ey sevgiyle çarpan, umutla atan,
Sana düşen en kutsal görev,
Aşkla var olmak, aşkla yaşamak, aşkla sevmektir.
Bölüm 8 – Aşkı Anlatan Suskunluklar
Konuşmuyoruz artık…
Sen susuyorsun,
Ben susuyorum.
Ve bu iki sessizlik arasında
Seninle doğdu içimde bir çağ,
Göklerin altında kurduk otağ.
Ne yıldız sustu, ne rüzgar durdu,
Kalbim ilk defa böylece vurdu...
Adını bilmem, yüzün ay gibi,
Artık susmam,
Aşk için dökülmüş her gözyaşını
Alnıma mühür sayarım.
Bir sevda uğruna düşmüş her cana
Kardeşim der, saygı duyarım.
Yeter! Kalbin yorgun düşmesin artık,
Sevdanı saklama taş duvarlarda!
Bir çağ başlıyor, kelimelerden büyük:
Aşk, yeniden doğacak yaralarda!
Bir kırmızı gül fısıldadı kulağıma,
“Sevda dediğin yanmaktır,
Bir kalbin anahtarını,
Bir göz bakışında teslim etmektir...”
Sen o kalbin kilidisin,
Ve ben aşkın ta kendisiyim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!